60’LAR AVRUPA SİNEMASI

Cléo de 5 à 7 (1962, Agnès Varda)

Bazen tüm keşmekeşliğiyle hayata kapılır gideriz. Gözlerimize perde inmiştir, gerçekleri göremeyiz ve kayboluruz kendi hayatlarımızda. İşte o zaman insana bir farkındalık gerekir, bir kavrayış. Belki yeni bir heyecan, gerçekten hissedebileceğimiz bir şeyler. Böylelikle arayışımız başlar. Kanser olup olmadığını günün sonunda öğrenecek olan pop yıldızı Cleo ile arşınlamaya başlarız Paris caddelerini. Paris, Paris olmaktan çıkmıştır, güzellikler değil, bayağılıklar göze gelir. Tüm servet, mal mülk, yüzeysel insanlar; sevgililer, dostlar. Hepsi gelip geçicidir. Cleo’ya gerçek bir şeyler gerekir. O da yürür. O yürür biz izleriz. Onu kaprisli sanan insanların aksine, Agnès Varda, onu gerçekten dinlememizi ister. Böylelikle Varda’nın kamerasının büyüsüne kapılır ve Cleo ile bütünleşiriz. Onunla olan yolculuğumuzun sonunda artık gerçekten hissedebildğimizi fark ederiz ve korkular son bulur. Bazen insana gereken tek şey, duygulardır, duygular yeşillendirir çorak arazileri.

Diğer Yazılar: Metin Kaçar
Black Panther
Shakespeare’vari Bir Tragedya: Black Panther Marvel Sinematik Evreni’nin, en büyük rakibi olan...
Devamını Okuyun
Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir