Tutku Oyunu

Bu yıl 70. Cannes Film Festivalinde Altın Palmiye için yarışan filmlerden biri olan L’amant Double François Ozon’un erotik gerilim sularına girdiği oldukça tehlikeli bir film. Geçen yıl çektiği Frantz filmiyle tüm hünerlerini gösteren François Ozon bu kez çok farklı bir renge bürünüp oldukça kışkırtıcı psikanalitik bir deneyim sunuyor.

Midesindeki ağrılara dayanamayan Chloé (Marine Vacth) birçok kez doktora gitmesine rağmen ağrılarından kurtulamamıştır. Doktorunun bu ağrıların psikolojik olduğunu söylemesi üzerine psikanaliste gitmeye karar verir. Chloé, psikanalisti Paul Meyer (Jérémie Renier) ile yaptığı seanslar sonrasında ağrılarının azaldığını fark eder. İş de bulan Chloé’un hayatı tekrar iyi bir yöne doğru gitmeye başlamıştır. Fakat her seans ile birbirine daha çok yakınlaşan ikili arasındaki ilişki hasta-doktor ilişkisinden daha farklı bir hale bürünmeye başlar. Sonrasında birlikte olup beraber yaşamaya karar verirler fakat Chloé, Paul’un geçmiş hayatından bir şeyler sakladığını düşünür ve bunun peşine düşer. Tehlikeli ve gerilim dolu olaylar da böylelikle başlar.

Ozon’un yeni filmi L’amant Double farklı gövdelere sahip bir film. Hasta-doktor ilişkisiyle başlayan hikaye bir anda bir kadının (Chloé) kocasını paranoyakça kıskanmasına gidiyor ve ardından sıradışı bir ikiz vakası ele alınarak, karşı konulmaya çalışılan dürtülerin ikiz kardeş ile zevke dönüşmesine şahit oluyoruz. Ozon, birbirinden farklı bu tonlar arasından büyük bir ustalıkla geçmiş ve izleyiciyi sıkmayacak şekilde ince ince örülen tüm katmanlar filme daha bir gizem ve gerilim katmayı başarabilmiş.  Film boyunca oldukça kaotik bir havanın oluşmasının da temel sebebi bu. Ne olup biteceğini kestirmek zor olduğu için kaskatı kesilerek izlemeye devam ediyorsunuz ister istemez. Tüm normları bir kenara atıp dürtülerin ve tutkuların insanı nasıl yolları sürükleyebileceğini görmek filmi tehlikeli kılan en önemli unsurlardan biri. Film boyunca izleyicinin gerilmesine neden olan tutku, dürtü ve saplantı katmanlarının daha da olgunlaşıp son yarım saatte geçici kişilik değişimi ve duyusal taşkınlığa evrildiğini görüyoruz. Bu yönüyle yönetmen François Ozon, psikolojinin en önemli malzemesi olan psikanalizi büyük bir ustalıkla L’amant Double’da kullanmayı başarabilmiş.

L’amant Double her şeyden öte başarılı bir erotik gerilim. Abartılı ya da lüzumsuz olduğu düşünülebilecek gerilim dolu erotik sahneler ise arızalı bir kişiliğin iç dünyasını göstermek adına büyük bir önem taşıyor. Filmin başlarında Chloé, aldatıldığını düşünen kıskanç bir kadın gibi görünürken sonrasında çok daha farklı bir mantaliteye bürünmesi ve içinde bastırdığı tutkularını sevgilisinin ikiz kardeşi ile tatmin etmeye çalışması hastalıklı bir zihne sahip olduğunun ve hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığının en önemli işareti aslında. Fakat türlü görüntüler verip izleyiciyi kışkırtan Ozon, her görüntünün açıklamasını seyirciye bırakmış.  Kendin izle, kendin oku, aldığın tat senin olsun dermiş gibi havada kalan şeylere açıklık getirmeye çalışmamış. Hangisi gerçek hangisi kurmaca derken sonlara doğru yaşattığı twist ile de akılarda yer eden bir film olmayı başarabilmiş.

Diğer Yazılar: Metin Kaçar
İsmail’in Hayaletleri
Bu yıl Cannes Ödülleri’nde açılış filmi olarak karşımıza çıkan, yarışmaya dahil olmasa...
Devamını Okuyun
Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir