Güzel, küçük bir kasaba buluruz. Chicago’da durup bir beyzbol maçı izleriz. Wrigley sahasını hep görmek istemiştin. Kaçakları ne zaman bulurlar biliyor musun? Eve döndüklerinde. İnsanlar kaçar, fakat en sonunda geri dönerler. O zaman da yakalanırlar. O yüzden kaçar ve asla dönmezsin. Asla evine dönmezsin. Hiç durmadan sürmeye devam ederiz. Gidebildiğimiz yere kadar gideriz, yolun bizi götürdüğü yere kadar. Philadelphia’nın batısını görmedin hiç. Oralar çok güzeldir, tıpkı farklı bir dünya gibi; Dağlar, bayırlar, inekler, çiftlikler ve beyaz kiliseler. Her erkek, kadın ya da çocuk, ölmeden önce mutlaka çölü görmeli. Kilometrelerce boşluk. Kum, kaya, kaktüs ve mavi gökten başka hiçbir şey yoktur. Bir tek kişi bile göremezsin. Siren, arabalar ya da korna çalan birini göremezsin. Orada sessizliği bulursun. Huzuru… Tanrıyı bulursun çölde.
Batıya doğru gideriz. Güzel, küçük bir kasaba buluncaya kadar devam ederiz. Bu çöl kasabalarının nasıl kurulduğunu biliyor musun? İnsanlar bir yerlerden uzaklaşmak istiyorlardı. Çöl yeni bir başlangıç içindir. Bir bar bulup birer içki içeriz. İki yıldır içmiyorum ama seninle birer kadeh içeceğim. Oğlumla son bir viski. Acele etmeyelim, arpanın tadına varalım. Sonra ben dönerim. Tanrının krallığına inanıyorum. Sen ve annenle gene bir araya geleceğiz. Ama başka bir hayatta.
İş bulursun bir yerde. Para ödeyen bir iş, soru sormayan bir patron. Kendine yeni bir hayat kurar ve asla geri dönmezsin. Monty, sen insanlara kendini sevdiriyorsun. Bu, Tanrıdan sana bir armağan. Nereye gidersen git arkadaş edinebilirsin. Çok çalışacaksın. Gittiğin yerde fazla sivrilmeyip, kendine yeni bir ev bulacaksın. Sen New York’lusun. Bunu asla değiştiremezsin. Şehir iliklerine işlemiş. Hayatını batıda sürdürsen de sen New York’lusun. Evet. Arkadaşlarını ve köpeğini özleyeceksin. Ama sen güçlüsün. Annen gibi metanetlisin. Doğru insanlar bulup, kendine yeni bir kimlik edinirsin. Önceki hayatını unut. Geri dönemezsin. Telefon edemez, mektup yazamazsın. Kendine yepyeni bir hayat kurup onu yaşamalısın. Yaşaman gereken hayatı. Çok tehlikeli olsa da, belki sonra, birkaç yıl sonra Naturella’ya haber gönderebilirsin. Onunla yeni bir aile kurarsın. Çocukların olur. Onlara güzel bir hayat sun Monty. Bir oğlun olsun, belki adını James koyarsın. Belki bir gün, ben ölüp annene kavuştuktan yıllar sonra aileni toplar ve onlara her şeyi anlatırsın. Kim olduğunu ve nereden geldiğini. Bütün hikayeyi anlatırsın. Ve onlara, yaşadıkları için ne kadar şanslı olduklarını söylersin.
Hoşçakalın sevdiklerim. Dört mevsim, yedi kıta, mavi gök ve bütün doğa hoşçakalın. Hoşçakalın senfoniler, oyun havaları
Sevda türküleri ve şiirler. Bildirilerimizin ve seslerimizin yankılandığı şehirler hoşçakalın. Hoşçakalın anılarımı bıraktığım, mutluluğu için dövüştüğüm insanlar. Hoşçakalın, hoşçakalın.