BÜYÜK BUDAPEŞTE OTELİ

Büyük Budapeşte Oteli muazzam kadrosu ve yönetmeni Wes Anderson’la vizyona girmeden adından fazlasıyla söz ettirmişti. Ralph Fiennes, Jude Law, Bill Murray, Edward Norton, Willem Dafoe, Adrien Brody, Tilda Swinton, Harvey Keitel, Owen Wilson. Herkesin yakından tanıdığı bu kadro içinde en önemli role hayat veren oyuncu ise çoğu kimsenin tanımadığı Tony Revolori. Buna yazının devamında değineceğim. Önce Wes Anderson’la başlamak istiyorum.

Wes Anderson, sadece bir yönetmen değil aynı zamanda iyi bir masalcı. Anlatmak istediği masalları yönetmenliğiyle birleştirdiğinde de ortaya sadece bir film çıkmıyor, izleyenleri yarattığı dünyanın içine çeken ve başka bir şey düşünmelerine izin vermeyen unutulmayacak eserler oluşuyor. Filmlerinde oluşturduğu dünyada gerçek dünyanın kuralları uygulanmıyor. Büyük Budapeşte Oteli’nde kullandığı mekanlar, keskin karakterler ve oyuncuların başına ne gelirse gelsin her durumda ciddiyetlerini korumaları filmi bizim gerçekliğimizden çıkartıp çizgi film havasına sokuyor. Ancak bu çizgi film, Wes Anderson’un anlattığı bu masal, büyüklerin ilgisini çekecek türden bir masal olduğundan filmi keyifle izleyeceğinizi düşünüyorum.

Büyük Budapeşte Oteli geçmişe doğru uzanan bir hikaye. Ölmüş bir yazarın önce ihtiyarlığına, sonra gençliğine gidip ihtiyar Zero’yla tanışıyoruz ve onun da gençliğine giderek zaman kavramını kaybetmek üzereyken asıl hikayeye erişiyoruz. Alice’in Harikalar Diyarı’na düşmesi gibi Zero’nun hikayesinde buluyoruz kendimizi. Her ne kadar Mösyö Gustave’ın ilgisini esirgemediği müşterilerden birisinin ölmesiyle Mösyö Gustave ve Zero’nun çıktıkları yolculuk ön planda olsa da Zero’nun bellboy olarak işe başlaması, Mösyö Gustave ile arkadaşlıkları ve Zero’nun aşık oluşu ana hikayeyi oluşturan asıl unsurlar. İşte burada da Tony Revolori’ye değinmek lazım. Filmde yer alan bunca isme karşın Ralph Fiennes ile birlikte başrolü paylaşan 1996 doğumlu genç oyuncu ustalarının yanında onları utandırmayıp rolünün hakkını veriyor. 19 yaşındaki kavruk tenli bu genç adam Büyük Budapeşte Oteli’nin en önemli kişilerinden birisi olarak yarattığı karakterin altında ezilmiyor. Ayrıca Wes Anderson’un masalcılığı kötü oyuncular ve oyunculuklarla yapmacıklığa dönüşebilecekken başta Tony Revolori olmak üzere tüm kadro sayesinde izleyici tam ayarında bir filmle karşılaşıyor.

Büyük Budapeşte Oteli belki kimse tarafından hiçbir zaman “son yıllarda izlediğim en iyi film” mottosuyla anılmayacak. Ancak filmi izleyen herkesin yüzüne ufak da olsa bir tebessüm koymayı başaracak. Gerçek dünyadan uzaklaşıp Wes Anderson’un renkli dünyasının sayfalarını çevirdikçe de hiç bitmesini istemeyeceğiniz bu masalın bir parçası olmayı dileyeceğinizi düşünüyorum.

Oscar’da En İyi Film kategorisinde ödül almayı bekleyecek olan Büyük Budapeşte Oteli büyük ihtimalle ödülü alamayacak ancak ödül alıp da bir daha yüzüne bakılmayan filmlerden olmayacağına eminim. Film, aradan yıllar geçse de izlenmeye devam edilecek, her izlendiğinde de aynı duyguları yaşatacak bir yapım olduğunu daha ilk dakikadan hissettiriyor. Son ana kadar da içinizdeki çocuğun heyecanını bastırmanıza izin vermiyor.

Diğer Yazılar: Ahmet B.
Kartal Eddie
Başarının kazanılan kupalar, madalyalar ya da alınan ödüllerle ölçülmediği, başarının azimle, yitirilmeyen...
Devamını Okuyun
Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir