60’LAR AVRUPA SİNEMASI

Trilogia del dollaro (1964-1966, Sergio Leone)

Kapanışı Leone’nin unutulmaz serisi olan Dolar Üçlemesi ile yapalım ve henüz yeni vefat eden Ennio Morricone’yi de anmış olalım. Dolar Üçlemesi ile Leone, western kültürünü Avrupa’ya getirmiş ve ‘Spaghetti Western’ janrını yaratarak dünyaya kazandırmıştır. Bu seri bir bakıma ilklerin serisidir, çünkü hem Leone hem Eastwood hem de Morricone bu seriyle bir çıkış yakalarlar. Leone Avrupa’ya yeni bir şey getirmiştir ve altından kalkması kolay olmayacaktır. Film hakkında düşünürken tüm ilhamı bestecisinden gelir ve Morricone’nin bestelerini dinleyerek serisini derinleştirir. Eastwood’un ise ilk başrolüdür, artık 30’lu yaşlarındadır ve bu fırsatı iyi değerlendirmek zorundadır. Western türünün Leone’nin elinde Avrupa’da filizlenmekten başka çaresi yoktur. Böylece serinin ilk ayağı Per un pugno di Dollari (1964) (A Fistful of Dollars) çekilir. Leone bir western çekmesine rağmen, Akira Kurosava’nın 1961 yapımı Yojimbo filminden esinlenmiştir. Film tamamlandığı zaman ortaya çıkan sonuç kimsenin içine sinmez ve önemsiz sinema salonlarında gösterime girer sadece. Serinin ikinci filmi Per qualche Dollaro in più (1965) (For a Few Dollars More) ise hem teknik açıdan ilk filmin üstündedir hem de finansal bir başarı elde eder. Morricone’nin ikinci film için bestelediği müzik belki de tüm zamanların en iyi işlerinden biridir. Serinin son ve en iyi filmi Il Buono, il Brutto, il Cattivo (1966) (The Good, The Bad and The Ugly) düşük bir bütçeyle çekilmesine rağmen tüm dünyada sükse yaratmayı başarır. Aynı hedefin peşinden giden üç kader arkadaşının hikayesini sunar serinin son filmi. Bu yolculuğun sonunda kazanan sadece biri olacaktır. Üç filmi de ayrı ayrı düşününce insan duygusallaşıyor ister istemez çünkü çocukluğumuz gizlidir bu seride; her sahnesi ve karesinde hatıralarımız yatar. Leone’nin kamerası, Morricone’nin besteleri ve Eastwood’un bakışları kıpır kıpır eder içimizi her defasında. Hiç eksilmeyen bir şevk ve hevesle bu yolculukta eşlik ederiz onlara ve tarihi tekrar tekrar yazarız.

Diğer Yazılar: Metin Kaçar
Tonı Erdmann
Hepimiz için öyle değil mi? Bir parça tebessüm etmeyi unutuyoruz. Yoğunluk, sıkıntılar,...
Devamını Okuyun
Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir