88. Oscar En İyi Erkek Oyuncu Adayları

Oscar’ın en önemli kategorilerinden olan En İyi Erkek Oyuncu kategorisinin kazananı her yıl kim alacak tartışmaları içinde beklenirken bu yıl Leonardo DiCaprio alacak mı sorusu tüm ödül töreninin dahi önüne geçmiş durumda. Daha önce ödülü çok kez hak eden ancak bir türlü alamayan DiCaprio bu yıl Oscar’a ne kadar yakın? Gelin hep birlikte bakalım.

Bryan Cranston

Bryan Cranston Trumbo Oscar FikriSinema

Trumbo, hak ve adaleti savunan, sinema emekçilerinin hakları için mücadele eden bir adamın Dalton Trumbo’nun hikayesi. Yaşadığı dönemde komünist olarak yaftalanarak hapse dahi atılan Trumbo’nun ne olursa olsun mücadeleyi bırakmamasıyla Bryan Cranston için de zorlu bir rol ortaya çıkıyor. Bryan Cranston da yılların deneyimi ile rolünün üstesinden geliyor. Ancak film hikayesini telaşla anlatıyor. Sanki eksik bir şeyler kalmışçasına aceleci davranan film karakterin de anlaşılmasına engel oluyor. Sinemada izlemeye alışkın olduğumuz isimlerin hayata bakışlarını merak edip perdede görünen herkesi incelemeye bir yandan da olayı takip etmeye çalışırken Trumbo’nun arka planda kaldığı anlar dahi oluyor. Böyle olunca da Cranston’ın oyunculuğu bu telaş içinde gözden kayboluyor. Dolayısıyla da ödülden uzaklaşıyor. Üstelik iki güçlü rakiple mücadele ettiğini düşünürsek şansı epey az Cranston’ın.

Eddie Redmayne

Eddie Redmayne The Danish Girl Oscar FikriSinema

İşte DiCaprio’nun en büyük rakibi. Hatta Leonardo daha önce ödülü alamadığı için üzülsem de bu yıl Eddie alırsa daha çok mutlu olurum. Danimarkalı Kız tarihin bilinen ilk transeksüeli Lili Elbe’nin Einar Wegener iken kendisini kadın olarak hissedişinden başlayarak ameliyatla cinsiyet değiştirdiği yılları konu ediniyor. Şu çağda bile transeksüel bireyleri hastalıklı olarak gören bağnaz zihniyetler varken oldukça iddialı ve cesur bir yapım olan filmde Eddie Redmayne geçen yıl Stephen Hawking’i canlandırdığında gösterdiği performans kadar başarılı bir oyunculuk sergilemiş. Einar’ın bedenini sorguladığı, kendisini kadın olarak hissedişini sanki kendisi de hissediyor gibi canlandırması büyük iş. Sadece rolüne odaklanmasının yetmeyeceği aynı zamanda Lili’nin neler hissettiğini içselleştirerek yüzüne ve hareketlerine yansıtması gerektiğini fark eden Redmayne rolünün üstesinden başarıyla kalkmış. Birçok sinema eleştirmeni tarafından Danimarkalı Kız filmi beğenilmese de filmin iyi, Redmayne’nin oyunculuğunun ise çok çok iyi olduğunu belirtmem gerek.

Leonardo DiCaprio

Leonardo DiCaprio The Revenant Oscar FikriSinema

Diriliş bu yılın en çok konuşulan yapımlarından birisi. Geçen yılın Oscar şampiyonu Birdman’in yönetmeni Alejandro González Iñárritu’nun bu yıl ne yaptığını herkes çok merak etti. Üstelik Leonardo DiCaprio ve Tom Hardy’nin varlığı filmin üzerindeki beklentiyi arttırdı. Film beklentilerin altında kalmadı. Leonardo DiCaprio’nun da Tom Hardy’nin de oyunculukları görülmeye değerdi. Ancak DiCaprio bu rolle Oscar’ı kesin almalı söylemine de katılmıyorum. “Daha ne olsun, adama ayı saldırdı, diri diri gömdüler, oğlunu öldürdüler” denilebilir. Fakat bu söylemler Leonardo’nun oyunculuğu ile ilgili söylemler olmaktan çok karakterin başına gelenler. Evet iyi film iyi oyunculuklar, kabul ediyorum ancak en iyi film ve en iyi oyunculuklar mı tartışılır. Yine de Akademi beklentileri kulak arkası etmeyecek ve Leonardo’ya ödülü verecektir.

Matt Damon

Matt Damon The Martian Oscar FikriSinema

Mars’ta tek başına hayatta kalma mücadelesi vermek zorunda olan bir adam. Marslı iddialı bir uzay filmi olmasa da ilginç konusu ve görselliğiyle iyi bir film. Matt Damon da karakterinin izin verdiği ölçüde başarılı bir oyunculuk sergilemiş. Buna rağmen Matt Damon aday olmasa kimse yokluğunu hissetmezdi. Casuslar Köprüsü’ndeki rolüyle Tom Hanks ya da Mad Max filmindeki rolüyle Tom Hardy aday gösterilse daha doğru adaylar seçilmiş olurdu. Kariyeri boyuncu neredeyse her zaman iyi yapımlarda başarılı rollerle karşımıza çıkan Matt Damon’ın Can Dostum ya da Bourne serisi ile yıllar geçse unutulmayacak karakterler ortaya çıkardığını söyleyebiliriz. Ancak Marslı filminde Matt Damon’ı göze batıracak, farklılaştıracak bir oyunculuktan bahsetmek mümkün değil. Özellikle Leonardo DiCaprio ve Eddie Redmayne’nin varlığı Matt Damon’ı ödülden daha da uzaklaştırıyor.

Michael Fassbender

Michael Fassbender Steve Jobs Oscar FikriSinema

Bu yıla sessiz sedasız damga vuran Michael Fassbender hepsi birbirinden değerli üç yapımda rol aldı. Oyuncu, Macbeth filminde kralı canlandırırken hem deliliğini muazzam yansıtıyor hem de Shakespeare’nin tiradları altında ezilmeyip bileğinin hakkıyla üstesinden geliyor. Az bütçeli ve genel izleyici tarafından az bilinen Slow West’de filmin adı gibi sakin bir karakteri canlandırıyor. Oldukça naif bir film olan ancak buna rağmen izleyenlerin unutamayacağı bir yapım olan Slow West, Fassbender’in oyunculuğuyla daha da büyüyor. Ve Steve Jobs. Popüler dünyanın hafızalarına adını kazıdığı adam. Ölümüyle daha çok efsaneleştirilen Steve Jobs’ın ölümünün ardından çekilen ikinci filminin adı da Steve Jobs. Yıllar boyunca yeni çıkan ürünler için yapılan sunumların öncesinde yaşadıkları merkezinde insanlara davranışları, çocuğuyla olan ilişkisi ve Apple ile biten iş hayatında çıktığı basamaklar anlatılıyor. Fassbender bu filmde de oldukça başarılı ancak diğer iki filme kıyasla Fassbender’in bu filmdeki başarısı biraz daha aşağıda. Bu 3 film birlikte değerlendirilir ve Oscar ona göre verilirse Fassbender ödülün en büyük favorisi olabilir. Ancak sadece Steve Jobs rolüyle ödülü alması pek mümkün görünmüyor.

Diğer Yazılar: Ahmet B.
Sinemanın Engel Tanımayan Aşkları
Sinema ve aşk denilince herkesin aklına gelen ilk film farklı olacaktır elbette....
Devamını Okuyun
Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir