Bilge Olgaç ve Cahide Sonku’yla birlikte sinemamızın ilk kadın yönetmenlerinden olarak anılan Birsen Kaya‘yı 30 Ocak 2024 tarihinde, 81 yaşında kaybettik.
Türk Sineması’nda ilklere imza atan yönetmen Kaya, sinemamızın en fazla film çeken kadın yönetmeni ünvanına sahip. Sinema kariyeri boyunca 15 filme yönetmen olarak imza atan Kaya reel hikâyelerin ilgisini çektiğini, aşk hikâyelerinden çok avantür filmler çekmeyi sevdiğini söylemiştir.
“Gurbet Kuşları”yla Gelen Sinema Kariyeri
1943’te İstanbul’da doğan Birsen Kaya, gazetecilik kariyerine Artist dergisinde sinema muhabiri olarak başladı ve bu dönemde Vedat Türkali, Ülkü Erakalın, Agâh Özgüç gibi isimlerle çalışma imkânı buldu. Derginin kurduğu yapım şirketi vesilesiyle sık sık setlere gidip ünlü isimlerle röportaj yaptığı için bu sırada setlerin ve sinemanın ilgisini çektiğini fark etti. Hatta Halit Refiğ’le röportaj yapmak için gittiği film setini sonraki günlerde sık sık ziyaret etmeye başlaması ve setle ilgilenmesi Refiğ’in de gözünden kaçmamış. Refiğ de kendisine asistanlık teklif edince sinema sektörüne girmiş olmuş. Bu set Halit Refiğ’in 1964’te çektiği “Gurbet Kuşları” filminin setidir. Birsen Kaya’nın ilk kamera arkası deneyimini yaşadığı “Gurbet Kuşları”, Turgut Özakman’ın “Ocak” isimli oyunundan uyarlanmış ve diyaloglarını Orhan Kemal yazmıştır. Köyden İstanbul’a göç eden bir ailenin parçalanışını ve kent yaşamına yenik düşmesini işleyen hikayesiyle sinemamızda önemli bir yer edinen “Gurbet Kuşları”, Cüneyt Arkın‘ın da ilk sinema filmidir ve yine bir ilkten söz edecek olursam ilk Altın Portakal da bu filme gitmiştir. 1. Antalya Altın Portakal Film Festivali‘nden En İyi Film ve En İyi Yönetmen ödülleri kazanarak ayrılmıştır.
Birsen Kaya, “Gurbet Kuşları“ndan sonra 200’e yakın filmde reji asistanlığı yaptı, bu filmlerden biri de Yılmaz Güney‘in “Arkadaş” (1974) filmidir.
Senaryolarının çoğunu kendisi yazdı, kaleme aldığı 4 filmlik “Dadaş Rıfat” serisi geniş yankı buldu. Avantür filmler için senaryolar yazdı. Yılmaz Köksal‘ın kariyerinde bir dönüm noktası olan western tarzındaki “Çeko”nun (1970) senaryosu bunlar arasında en dikkat çekenlerden birisidir.
1970’te asistanı olduğu Nazmi Özer’in rahatsızlandığı için yarıda bıraktığı “Kanlı Kader” filmini tamamlayarak ilk kez yönetmenliğe adım attı. Bu dönemde Ufuk Film adlı bir yapım şirketi kurdu. 1970’li yıllarda film çekmek demek sansür kurumuyla hemhal olmak demekti, bütün senaryoların sansürden geçtiği bu dönemde genelevde çektiği ilk erotik filmlerden biri olan “Kirli Evler” filmi dolayısıyla mahkemelik bile olmuştur. Yapımcılık konusunda çok başarılı olmadığını kabul eden Kaya, ekonomik gerekçeler sebebiyle bir süre sonra şirketini kapatmak zorunda kaldı.
Avantür filmlerin en revaçta olduğu dönemde çizgi roman uyarlaması “Killing Ölüm Saçıyor” (1971), “Vur Kır Geç” (1972) ve “Hedefte Beş Adam” (1972) gibi filmlerle Yeşilçam’ın aranan yönetmenlerinden biri oldu. Yönetmenliğini üstlendiği filmler arasında “İntikam Derler Adıma” (1970), “Sevimli Serseri” (1970), “Sana Allah Acısın” (1970), “Aşk olsun” (1971), “Kanunsuz Yaşayanlar “(1971), “Kirli Eller “(1971), “Bitirim Kemal” (1972) ve “Şeftalisi Ala Benziyor” (1975) filmlerini sayabiliriz.
Kaynaklara göre, sadece 1970-1975 yılları arasında 15 film çekmiş, tüm kariyeri boyunca da 35 filmde imzası var.
Filmleri Hiçbir Festivalde Yer Almadı
Birsen Kaya, filmleriyle festivallere hiç katılmamış, hiçbir festivalde bir filmi gösterilmemiş, hiçbir festivalde jüri üyesi olmamış. Sadece 2. Bursa Kadın Filmleri Festivali’nde Cahide Sonku Yönetmen Onur Ödülü, 39. İstanbul Film Festivali’nde Sinema Onur Ödülü ve 30. Adana Altın Koza Film Festivali’nde Emek Ödülü verildi.
1979 yılında sağlık sorunları yüzünden yönetmenliği bırakıp, İsmail Zorel’le evlenerek Adana’ya yerleşen Kaya, yakalandığı göğüs kanseri hastalığını yense de beyin tümörü, kansızlık ve guatr hastalıklarıyla uzun süre mücadele etti. 30 Ocak 2024 tarihinde de aramızdan ayrıldı. Birsen Kaya’nın acı haberini yönetmen ve yapımcı Biket İlhan sosyal medya hesabından duyurdu:
Son olarak, Türk Sineması Görsel Hafıza Projesi adına gönüllü öğrenciler tarafından hazırlanan Birsen Kaya’nın kariyerini ve Yeşilçam dönemini anlattığı kendisiyle yapılmış bu röportajı paylaşarak kendisini yad etmek istiyorum. Sinemaya emek ve gönül veren herkese saygıyla…
* Faydanılan kaynak: http://www.kameraarkasi.org