Tüm zamanların en iyi Formula 1 pilotu olan Ayrton Senna’nın, yarışların sadece “yarış” olduğu karting günlerinden Imola Pisti’ndeki ölümüne kadar geçen 34 yıllık yaşamını, bu yaşama tanıklık eden kişilerin görüşleri ve ham görüntüler eşliğinde anlatarak karşımıza gelen “Senna”, spor dünyasının iç yüzünü, “kurgu”nun gücüyle gözler önüne seriyor. Pistlerdeki başarısıyla fakir ve geri bırakılmış ülkesi Brezilya’da bir halk kahramanına dönüşen Ayrton Senna; ahlakı, inancı, yardımseverliği ve yaşantısıyla kendisine gösterilen sevginin hakkını verse de, yarış dünyasının her tarafına sinmiş karanlık düzenin karşısında durmakta zorlanır. Alain Prost ile Jean-Marie Balestre’nin vücudunda somutlaşan bu kirli düzenin karşısına bir “üçüncü dünya ülkesinin temsilcisi” olarak dikilen ve geri bırakılan bütün insanların sesi olan Ayrton Senna’nın yaşam öyküsü, Asif Kapadia’nın ellerinde tüm zamanların en başarılı ve hüzünlü biyografilerinden birine dönüşüyor; ne 2000 sonrasında ne de öncesi bu kadar güçlü bir spor belgeseli bulmak mümkün olmadığından “Senna”nın ve Asif Kapadia’nın kıymetini bilmek lazım.
0
Facebook
Twitter
Pinterest
LinkedIn
Email
Diğer Yazılar: Tanju Baran
Mustang Paradoksu
Türkiye sineması, bir zamanlar içine kapanık bir ülke olarak addedilen Türkiye’nin tarihsel,...
Devamını Okuyun