Belli başlı türlerin ve yaklaşımların hâkim olduğu Türkiye sinemasının görmezden geldiği, küçümsediği ve hakkını teslim etmekten ısrarla kaçındığı fantastik filmlere iade-i itibarda bulunmak için başlattığımız yazı dizisini, ‘’Süper Kahramanlar’’ alt türünün en nadide parçası olan Üç Dev Adam ile açıyoruz. Uzun yıllar sürmesini dilediğimiz bu diziyi Fantastik Türkiye Sineması’na yıllarını vererek türün bilinirliği ve muhafazası için elinden geleni yapan, birçok kopyanın ortaya çıkmasını sağlayarak bu eserleri izleme imkânını bizlere sunan Metin Demirhan’a adıyoruz. Metin Demirhan’ın vefatıyla oluşan boşluğun verdiği rahatsızlığın ve türe olan sevgimizin ürünü olan bu yazı dizisi sayesinde fantastik sinemamıza verebileceğimiz en ufak katkı bile emeklerin karşılık bulması anlamına gelecektir.
Üç Dev Adam, hem Türkiye hem de dünya sineması için öncü ve eşsiz bir eserdir; fantastik sinemayı işgal eden Marvel evreninin mahsulü Avengers’in prototiplerinden olan film, Kaptan Amerika, Meksikalı güreşçi El Santo (Lucha Libre) ve Komiser Orhan’dan (!) oluşturduğu ittifakın karşısına, yeraltının en güçlü organizasyonu olan Örümcek Adam Çetesi’ni koyarak, büyük şirketlerin yeni yeni keşfettiği Avengers olayını 40 yıl önce halledip rafa kaldırmıştır. Bu bayraktarlığın yanında Örümcek Adam’ın insanlara işkence etmekten zevk alan azılı bir suçluyu canlandırması, Üç Dev Adam’ın eşsiz bir eser oluşunu perçinleyen bir durumdur; bugün bile, herhangi bir süper kahramanın herhangi bir filmde katıksız bir caniyi canlandırması tahayyül dahi edilemeyecek kadar aykırı ve çarpıcıdır.
Üç Dev Adam, içinde barındırdığı karakterler kadar, gore ve kitsch yönüyle de dikkat çekici bir eser olduğunu daha açılış sahnesinde ispat eder: İstediği bilgiyi elde edemediği kadını sahildeki kumlara gömdüren Örümcek Adam, teknenin arkasında yer alan pervane aracılığıyla kadının yüzünü parçalatır; çığlıklar eşliğinde fışkıran kanlar ekipteki bir kadının çıplak bacaklarına sıçrar… Bol kesme eşliğinde verilen bu rahatsız edici sahne ve karakterlerin bu sahnedeki reaksiyonları, B sınıfı filmlerin birçok özelliğini muhteva ettiği gibi, kanla soslanmış bir erotizme de kapı açar. Film boyunca sürekli hissedilen erotizm ve bu erotizmden doğan gerilim, filmin gore yönünü taçlandırır ve aksiyon dolu sahnelerin arasında soluk alınacak sahnelerin oluşumuna zemin hazırlar.
Kelimelerle üzerinde tahakküm oluşturulması imkânsız olan Üç Dev Adam, türe büyük katkı veren isimleri bünyesinden barındırır: Doğan Tamer’in hem senaryoyu yazıp hem de Aytekin Akkaya, Deniz Erkanat, Yavuz Selekman, Altan Günbay gibi isimlerle birlikte oyuncu kadrosunda yer aldığı filmi, Tevfik Fikret Uçak yönetir. Muazzam bir uyumdan doğan ve dünya sinemasında her geçen gün bilinirliğini arttıran bu çılgın eser, fantastik sinemaya yeterince ilgi duymayan sinemaseverleri bile cezbedecek kadar etkileyici bir zirve noktasıdır. İster fantastik sinemaya ilgi duyun ister günümüz minimalizm sevdalıları gibi bu türe burun kıvırın, Üç Dev Adam mutlaka görmeniz gereken bir mihenk taşı olarak cazibesini sonsuza dek taşıyacaktır.