Sonsuzluk Teorisi

Dahi matematikçilerin hayatı hep ilginç olmuştur ve birilerinin çıkıp duyurması halinde ilgi de çekmiştir. Biraz da anlaşılmayana duyulan hayranlıkla çözdükleri her formülün karmaşıklığı karşısında dehalarına saygı duyar ve takdir ederiz. The Man Who Knew Infinity filminde hikayesi anlatılan Ramanujan de böyle bir isim. Hindistan’da yaşayan, muhasebecilik yapan ama yüksek matematik problemlerini, hani tabiri caizse kendiliğinden çözen bir akla sahip. Robert Kanigel’in 1991 yılında yazdığı The Man Who Knew Infinity: A Life of the Genius Ramanujan adlı kitabından uyarlanmış.

Benzer hikayelere sahip filmleri göz önünde bulundurduğumuzda her birinde birbirinden görkemli hikayelerin anlatıldığı; A Beautiful Mind (2001), The Imitation Game(2014), Enigma(2001) ve hatta The Theory of Everything(2014) filmleriyle türdeş olduğunu söyleyebiliriz. Fakat hem olayların akışı hem de hikayenin merkezindeki kişileri düşündüğümüzde en yüksek doku uyumunu Good Will Hunting (1997) filminde bulabiliriz.

Sonsuzluk Teorisi 1 FikriSinema

Dünya üzerinde, geleneklerine en bağlı üniversitelerden birisi olan Cambridge University hocalarından Godfrey Harold Hardy(Jeremy Irons) tarafından fark edilen ve İngiltere’ye getirtilen Ramanujan(Dev Patel), hiç tanımadığı bu çevreye olan yabancılığı ve saf zekası birleştiğinde, akademik dünyanın kibirli tarafıyla çatışmaktan kaçamıyor. Özellikle de çözdüğü formüllerin ispatlarını yapamadığı için kendini akademiye kabul ettiremiyor ve Hardy’den en çok bu konuda yardım alıyor.

Tanrı inancıyla ilgili sorgular yapan film, Ramanujan’ın kimliği üzerinden bilim ve tanrı inancının nasıl bir arada olabileceğini de göstermeye çalışıyor. Tanrı inancının bağnazlık tarafını ele alırken, karşısına tanrıya inanmayan bir kişinin mucizelere ne kadar yabancı olabileceğine dikkat çekiyor. Genel olarak Ramanujan’ın iç dünyasındaki çelişkilerle dış çevrenin yaklaşımı üzerine yapılan kurguda denge gözetilmiş.

İnce mizahı ve uçlarda yaşayan bir zekayı gayet güzel anlatışıyla The Man Who Knew Infinity filmi, özellikle de matematik ve böylesi dehaların hayat hikayelerinin anlatıldığı biyografileri sevenlerin hoşuna gidecek türde bir film. Böylesi filmlerin vizyon seyircisinin her zaman hakettiğinden daha az olduğunu düşünmüşümdür. Fırsat varken gidip izlemeli.

Diğer Yazılar: Halil İbrahim Erdoğan
Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir