ANGST

YOK ETME ARZUSU : ANGST

Angst (1983), 1980’de şartlı tahliye ile serbest bırakılan ve hemen sonrasında bir aileyi işkence ederek öldüren psikopat katil Werner Kniesek’in üçlü kaotik cinayet vakasına konu alıyor.

Avusturyalı yönetmen Gerald Kargl tarafından çekilen film, 1983’te aşırı şiddet içerdiği için tüm Avrupa’da gösterimi yasaklanmıştır. Gerald Kargl, filmin senaryosunu görüntü yönetmeni ve kurgucu Zbigniew Rybczyński ile birlikte yazmış, aynı zamanda filmin prodüktörlüğünü de kendisi yapmıştır. Katil Werner Kniesek’e ise usta aktör Erwin Leder hayat vermiştir. Leder’ın son derece gerçekçi ve etkileyici performansı filmin yayınlandığı dönem büyük beğeni toplamıştır.

Analiz

Film, başladığı andan itibaren öyküsel bir iç sesle her şeyi gerçek zamanla göstermeye başlıyor. Psikopat’ın (Erwin Leder) iç sesi Robert Hunger-Bühler tarafından seslendiriliyor. Bağımsız çekim tekniğinin kullanıldığı filmde izleyiciler; Psikopat’ın yanında, arkasında, her an onunla birlikte yürüyorlar, koşuyorlar, endişe-heyecan duyuyorlar ve vahşetin her bir anına tanıklık ediyorlar.

Sık yakın planlar ile birlikte Psikopatın karmaşık ruh halini de parlak bir biçimde görebiliyoruz.

Hapishaneden çıkan Psikopat daha ilk saatlerden itibaren elinde bavulu ile boş sokaklarda yürürken zihninin içinde öldürme planları yapmaya başlıyor. Psikopat asla zevk için öldürmüyor, öldürmesi için bir sebebinin olması gerekiyor. Bu sebep ise geçmişinden geliyor. Katil, kurbanı ile geçmişinden bir benzerlik buluyor ya da yön değiştiriyor, yani geçmişinde ona kötü davranan ailesine hesap soramadığı ve kendini savunamadığı için öfkesini ve nefretini karşısındaki kişiye, kurbanına yönlendiriyor.

Yazının buradan sonrası spoiler içerir

Örneğin bir sahnede Psikopat taksiye biniyor. Kadın şoförü görünce bunun mükemmel bir fırsat olduğunu düşünerek geçmişinde bir fahişe ile yaşadığı anı üzerinden benzerlik kuruyor. -Bu benzerlik katilin cinayeti işlemesi için yeterli bir sebep- Psikopat, zihninde, yaşadığı anları hatırlarken bir yandan da kadın şoförü öldürmeye hazırlanıyor. Kadın şoförün tam arkasında oturan Psikopat, huzursuzca hareketler ederek ayakkabı bağcığını çözmeye başlıyor; bu sahnede detay, yakın ve üst açı çekimleri kadın şoför ile birlikte izleyici de tedirgin ediyor ve gerilimin sınırlarını zorluyor. Kadın şoför aniden arabayı durdurduğunda ise Psikopat, panikleyip korkuyor ve -bavulunu bile almadan- taksiden inerek ormanın içinde deli gibi koşturmaya başlıyor.

Kurbanını öldürmeye hazırlanırken birden panikleyip korkarak kaçması filmin adını bize çok net bir şekilde açıklıyor. Angst’in tanımı Anksiyete’den geliyor. Korku, endişe ve güvensizlik duygusunu vurguluyor. Filmin geneline baktığımızda Psikopat hiç de soğuk kanlı bir katil değildir, tam tersi yüzünde sürekli bir endişe ve korku hali vardır. Onun bu endişesi, güvensizliği geçmişinden kötü çocukluk yıllarından geliyor.

Daha küçük bir çocukken anne ve babası ayrılmış ve büyükannesi ile yaşamak zorunda kalmıştır. Büyükannesi ise onu sürekli aşağılayarak büyütmüş sonrasında ise Rahip olması için bir manastıra vermiştir. Orada uygunsuz davranışlar sergiledikten sonra, tekrardan annesinin yanına gönderilmiş ve üvey babası ile birlikte yaşamaya başlamıştır. Annesinin de rızası dahilinde üvey babası tarafından defalarca kez cezalandırılmış ve toplumla uyum sağlayamayan sağlıksız bir birey haline gelmiştir.

Korkarak kaçan Psikopat biraz sakinlemiş bir şekilde yolda yürürken büyük bir ev görüyor, burada insanların olabileceği umuduyla eve doğru gidiyor, biraz evin bahçesinde dolaştıktan sonra, camı kırarak içeriye giriyor.

NOT: Psikopat’ın eve girerken eliyle kırdığı cam, şeker cam değil, gerçek camdır. Bu, aktör Erwin Leder’in kendi isteği ile yaptığı bir şeydir.

Psikopat evin içinde dolaşırken, evin engelli bir üyesi (Oğul) ile karşılaşıyor fakat onun bir hayal olduğunu düşünerek zarar vermiyor. Bir kurban bulma umudu ve heyecanıyla tüm evi dolaşıyor. Evin iki üyesi geldikten sonra, (Anne- Genç Kız) mükemmel bir fırsat yakaladığını düşünüyor.

Psikopat, yaptığı şeyin yanlış olduğunun farkındadır fakat yok etme arzusunu her şeyin üstünde tutmaktadır.

Psikopat, ödürmek için bir sebep bulmak zorundadır. Onun gözünde anne: büyükannesi, engelli oğul: üvey babası, genç kız (Silvia) ise üvey kız kardeşi konumundadır.

Psikopat; genç kız, oğul ve anneyi vahşice katlederken iç ses anlatımı karakterin içsel yolculuğuna çıkarıyor ve yok etme arzusunu hem işitsel hem de görsel olarak sunuyor. Katilin ve kurbanın gözünden yapılan çekim açıları kaotik bir vahşeti gözler önüne seriyor.

Psikopat’ın çocukluğundan gelen sadizm ve cinsel takıntısı genç kız Silvia üzerinden bol kanla stilize edilerek aktarılıyor. (Silvia’yı defalarca bıçaklar, tecavüz etmeye çalışır, kanını içer ve üzerine kusar)

Angst’in Klaus Schulze tarafından bestelenen müzikleri, bağımsız çekim teknikleri, yer yer hikayenin içinde analizlerin yapılması sanatsal ve estetik bir film yapısını ortaya çıkarırken ”psychedelic” korkunun da en iyi örneklerinden birini veriyor.

Diğer Yazılar: Ayfer Kaplan
HİTCHCOCK’UN MİRASI : BİRİ BENİ İZLİYOR
John Carpenter, Alfred Hitchcock’un Rear Window (1954), Vertigo (1958), North by Northwest...
Devamını Okuyun
Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir