Sofra Sırları, Ümit Ünal’ın son filmi olarak vizyona girdi. Demet Evgar’ın başrolünde yer aldığı film, Anadolu kasabasında yaşayan bir kadının özgürlüğü için sehven cinayetler işlemesini konu alıyor. Sofra Sırları ismi ise; bu cinayetlerin perde arkasını anlattığı bir televizyon programından geliyor. Film boyunca başrol karakterimiz olan Neslihan’ın değişimine odaklanılıyor. Onun bir personaya sığınması, sonra bilince vararak kaderini değiştirmesi tipik bir kadın özgürlüğü filmini yansıtıyor. Sofra Sırları, özgürlük temasını anlatırken kara komedi janrını kullanıp bir trajediyi gizlemeyi iyi başarıyor. Bu trajedinin ardından gerçekler ise seyircinin önüne tabiri caizse kaşıklana kaşıklana, parça parça geliyor. Mesajını ise birleşik bir şekilde şüpheye yer bırakmayacak şekilde veriyor.
Televizyon ile Neslihan arasında bir sır
Filmin ilk bölümünde Neslihan ile müdür olan eşinin ilişkileri pelikule yansıyor. Bu ilişki tahmin edilebileceği üzere; tek taraflı sevgi temelinde seyrediyor. Neslihan eşini delice severken, eşinin ise ona aynı şekilde karşılık verdiğini söylemek imkansız. Neslihan ise bir Türk geleneği olan erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer felsefesini birebir uygulamaya gayret ediyor. Mükemmel bir strateji olarak görünse de gerçekte başarıya ulaşamıyor. Neslihan tipik bir ev hanımı olarak kocasını memnun etmeye çalışıyor ama çabalar nafile çünkü eşi için bu evlilik soğuk bir yemekten farksız. O yüzden Neslihan, bir nevi diğer mükemmel cennetin yaşam alanı olan televizyona sığınıyor. Acılarını unutmak ve mükemmel(?) cennetini korumak için televizyonla bir özdeşlik yaşıyor.
Videodrome’daki o meşhur sahneyi burada hatırlamakta yarar var diye düşünüyorum. Nasıl baş karakterimiz televizyonu bir kadın olarak görüp ona arzu duyuyorsa; Neslihan da aynı şeyi ruhsal olarak yaşıyor. Evinde bulamadığı o mükemmel cennetini korumaya televizyonda yaşamaya devam ediyor.
Neslihan’ın mükemmel cenneti ise; evinde olduğu üzere onun yemek yapması üzerine kurulu oluyor. Yemek yapmak şöyle dursun tariflerini seyircilerle paylaşıp mutlu bir eş gibi olmaya çalışıyor. Neslihan’ın televizyon sırrı; bozulan evliliğini yaşatmaya devam etmesi için gülümseyen, mutlu olan ve mükemmel gözükmeye çalışan biri içinde kendi gerçekliğini saklıyor. Bu televizyon personası kendi içinde tutarlı bir mükemmel evliliği korusa da kaçışı bir yere kadar oluyor. Kaçtığı dünyayı bir anda tekrar hatırlamaya başlıyor ve kendi trajedisine geri dönüyor. Sevgisiz bir evlilik, aldatılmış bir kadın ve en sonunda boşanmak isteyen hayatının erkeği ile yaşadığı o mutsuz evliliğe geri dönüyor. Neslihan için kaçış sona ererken, yeni bir bilincin kapılarını açacağı dönem başlıyor.
Neslihan’ın uyanışı: Özgürlüğe varış
Neslihan’ın mükemmel cennetinden dışarı çıkması kendi iradesiyle değil eşinin talihsiz ölümüyle oluyor. Bu talihsiz ölüm ise Neslihan’ın hayatını anlamlandırmasına yardımcı oluyor. Önce kocasının intikamı peşinden koşan Neslihan, zamanla bundan vazgeçerek ilk defa iradesiyle bir erkeğe sahip oluyor. Ona sarılıyor, uyuyor, beraber oluyor ve kendini bilerek yaşama çalışıyor. İlk defa özgürlüğü yaşıyor. Kocası varken Bursa’dan İstanbul’a gidemeyecek kadar aciz olan bir kadının dönüşümü o kadar da kolay olmuyor elbette.
Neslihan’ın özgürlüğe varışı film boyunca birçok figür ile başetmek zorunda kalıyor. Bunu da söylemek lazım ilk defa tek başına bir karşı duruş sergiliyor. Onu hep rahatsız eden polise karşı, kocasının eski arkadaşlarına karşı ve eşini kendinden uzaklaştırmaya çalışan kadınla uğraşıyor. Özgür iradesinin önünde bu üç engel duruyor. Bu engelleri de film içinde hem fiziksel olarak hem de metafor olarak bu aşıyor.
Gerçek olarak duran engellerden biri; kocasının çaldığı para. Bu para sadece Neslihan için kurtuluş demek değil aynı zamanda parayı çaldığı ortakları için de kurtuluş demek. Neslihan bu paraları elinden almaya gelenleri tabiri caizse öldürerek ortadan kaldırıyor. Metrafor olarak da para; Neslihan için bir kurtuluş nesnesi oluyor. Paranın eline geçmesiyle ise İstanbul’a gidecek kadar parayı elde etmiş oluyor Neslihan.
Engellerden ikincisi ise; cinayet çözme niyetiyle gelen bir polis. Polis’in filme katkısı Neslihan’ın kocası ve diğer karakterler kadar olmasa da polis Neslihan’ın özgürlüğünün önünde bir tehdit olarak yer alıyor. Son olarak Neslihan’ın kocasını elde etmeye çalışan kadın da ruhsal bir engeli ortadan kaldırıyor. Aldatılmış olmanın verdiği ruh haliyle kocasıyla bir bağlantısı kalan Neslihan, son bağlantısını bu kadını öldürerek kesiyor.
Görüleceği üzere; Neslihan, bilincinin bir üst sınıra gelmesiyle özgürlüğüne koşarak gidiyor. Buna engel olanları da aşıyor. Ümit Ünal, kuşkusuz bu denklemi çok iyi kuruyor.