Benim için Blade Runner (1982), sadece Ridley Scott’ın değil, tüm zamanların en iyi filmlerinden biri; hatta İyi, Kötü ve Çirkin’le (1966) beraber sinemanın zirvesi. İlk gösterime girdiği dönemde hem seyirci hem de eleştirmenler tarafından anlaşılamayan, zaman ilerledikçe gerçek değerini bulan Blade Runner için ne söylense az, her türlü övgü eksik; söze indirgenemeyecek kadar görsel bir çılgınlık, gözle anlaşılamayacak kadar derin bir kuyu. Bütün eserlerinde gerçeklikle kavga eden Philip K. Dick’in harika Androidler Elektrikli Koyunlar Düşler mi? öyküsünden uyarlanan film, yazarın bu mücadelesini “Deckard muamması”na dönüştürerek kaynağını zenginleştiren ve daha cazip hale getiren bir eser olarak da her türlü övgüyü hak ediyor. Ridley Scott, Blade Runner demektir, Blade Runner da sinemanın ta kendisi.
Tanju Baran