Forrest Gump, Hollywood’un Muhafazakâr Başyapıtı mı?
Son birkaç FikriSinema yazımda Hollywood’da son yıllarda “ilerici”, “modernist”, “liberal”, “çokkültürcü”, “kozmopolit”, “feminist”, “türcülük karşıtı”, “çevreci” diyebileceğimiz değerleri öne çıkaran güçlü bir damar olduğundan söz edip Suyun Sesi, Yeşil Rehber ve Eşitlik Savaşçısı gibi filmleri değerlendirdim. Bu damarın, bir “kültür savaşları” arenası olduğu söylenen Amerikan sinema endüstrisinde bugün çok güçlü olduğu söylenebilir. Son yılların en başarılı, bol ödüllü filmleri, sosyal adaleti, kadın-erkek eşitliğini, cinsel tercih özgürlüğünü, “ırklar” arası eşitliği, engellilerin ve diğer dezavantajlı toplulukların ve insan dışı türlerin haklarını ve çevre sorunlarını öne çıkarıyorlar. Birçok filmde bu temalar merkeze alınıyor ve bu konularda açıkça ilerici, liberal, demokrat yönde tavır sergileniyor. Dahası, Akademi Ödülleri gibi sektörün merkezinde yer alan organizasyonlarda, son yıllarda belirgin bir biçimde bu eğilimdeki filmlerin ödüllendirildiğini görüyoruz.
Amerikan toplumu ve siyasetinin diğer yarısı olan muhafazakârlar bu durumdan hoşnut olmasa gerek. Örneğin film eleştirmeni Michael Medved, ilk baskısını 1992’de yapan, kışkırtıcı başlıklı Hollywood vs. America adlı kitabında, Amerikan film endüstrisinin dine, aileye, vatanseverliğe karşı olduğunu; şiddeti, cinsel serbestliği, küfrü özendirdiğini iddia ediyor[1].
Medved gibi düşünen pek çok muhafazakâr, sinemada kendi seslerini çok güçlü bir şekilde duyurduğunu iddia ettikleri bir filmi epey benimsemişlerdir: Forrest Gump birçok muhafazakâr Amerikalının gözünde bir dönüm noktasıdır. Medved bir röportajında, 1995’te Forrest Gump’ın Pulp Fiction’a karşı En İyi Film Oscarı’nı almasının Hollywood’da bir şeylerin değiştiğinin en iyi göstergesi olduğunu söyler (gelinen noktada bu “değişim” konusunda epey yanıldığını söyleyebiliriz)[2]. Değişim beklentisi boşa çıkmış olsa da Medved’i bu kadar umutlandıran film, gerçekten muhafazakarlarca çok sevilmiştir.
Forrest Gump hakkında çok söz söylenmiş, film birçok yazıya, akademik makaleye, kitaba konu olmuştur. Bu eserlerden bir bölümü, tıpkı Medved gibi, filmin Amerikan muhafazakarlığının iyi bir ifadesi olduğunu iddia etmektedir. Örneğin muhafazakâr yayın organı National Review, 2009’da okuyucu yorumları ve uzman görüşlerine dayandırarak yaptığı “son 25 yılın en iyi muhafazakâr filmleri” listesinde Forrest Gump’u dördüncü sıraya almıştır. Listeyi dergide yazdığı makaleyle açıklayan ve kendisi de bir muhafazakâr olan John J. Miller, filmlerin illaki kendilerini “muhafazakâr” olarak tanımlamayabileceklerini ancak muhafazakarların bu listedeki filmleri özgürlük, aile, vatanseverlik ve gelenek gibi değerleri vurgulayan mesajları nedeniyle sevdiklerini belirtir. Medved’le benzer şekilde, Forrest Gump’un, aslında Hollywood’un görüşlerini daha çok ifade eden Pulp Fiction’ı geçerek En İyi Film Oscarı’nı aldığını yazar. Forrest Gump karakterinin 1960’ların “ölümcül” değerlerini benimsemek için “fazla akıllı olan sevimli bir ahmak” olduğunu iddia eder. IQ’su düşüktür ancak 60’ların değerlerini benimseyecek kadar da düşük değildir! Miller’a göre 60’ların değerlerini benimseyen aşkı Jenny ise sonunda “uyuşturucu bağımlısı bir hippi” olmuştur[3].
Muhafazakârlar filmi gerçekten de bağırlarına basmıştır. Medved ve Miller’ın Pulp Fiction’la yaptıkları kıyastaki vurgularına benzer şekilde, Forrest Gump’ın başarısında onun “Hollywood değerlerine” ve “kültürel elitlerin” etkisine karşı durmasının payı olduğu iddia edilmiştir[4].
Muhafazakar yazarların bu yorumları bence, kültürel iktidarı ellerine almaktan epey uzak olduklarından, bu önemli filmi kendi taraflarına çekmek için yapılmış zorlama yakıştırmalardan ibaret. Ben, filmin Amerikan sağı ile solu arasındaki kültür savaşlarının kurbanı olduğunu ve çok düz yorumlandığını iddia eden, aslında tarihe ironik yaklaştığını ve farklı okumalara açık olduğunu belirten görüşleri daha isabetli buluyorum[5]. Zaten filmin iki yapımcısından biri olan Steve Tisch de Oscar ödülünü alırken filmin siyaset ya da muhafazakâr değerler hakkında olmadığını, “insanlık hakkında, saygı, hoşgörü ve koşulsuz sevgi hakkında” olduğunu açıkça söylüyor[6].
Elbette Amerikan dünyasına sadece filmler, kitaplar, medya vb. yollarla yani dolaylı olarak tanık olan benim gibi birisi için Forrest Gump’taki birçok göndermeyi, sözcük seçimini, mimikleri, vücut dillerini, ince mizahı vs. “okumak” ve bu okumadan yorumlara ulaşmak hayli zor. Filmin muhafazakâr değerlerin bir temsilcisi ya da yücelticisi olup olmadığını, öyleyse bunu ne derece yaptığını kestirmek benim için hiç kolay değil. Ancak filmi birkaç kez izlemiş biri olarak, cüret edip, filmin keskin bir ideolojik bakışa sahip olmadığını, tarihe ironik yaklaştığını ve Tisch’in söylediği gibi genelgeçer “insani” hislere vurgu yaptığını iddia edenlerle aynı fikirde olduğumu söyleyeceğim.
Somutlaştırmak gerekirse, Forrest Gump’ta Amerikan İç Savaşı’ndan 1980’lere kadar ABD tarihinin bir asırdan fazla bir bölümüne göndermeler mevcuttur. Filmin bu tarihe herhangi bir ideoloji perspektifinden yaklaşmadığını düşünüyorum. Örneğin Forrest’ın sağ ya da sol iktidarların veya çevrelerin eylemlerine verdiği tepki hep tutarlı ve tekdüzedir: yanlış anlamak! Dahası, sadece başkarakterin tavrında değil, filmin genelinde de kendince bir tarihsel anlatı oluşturma, gerçekliğin belli bir ideoloji lehine çarpıtılması, sinemanın müesses nizam yararına anlatı oluşturması gibi unsurları görmüyoruz. Film tarihi inşa etmiyor aksine bilindik tarihsel anlatıyı bozuyor ve bunu başkarakterin olaylara kurgusal müdahaleleri sayesinde gerçekliği ve onu ortaya çıkaran nedenselliği ilgisiz şeylere bağlayarak yapıyor!
Filmde başlıca karakterlerin eylemlerine ya da düşüncelerine yönelik bir yargılama da yok. Muhafazakarların “hippi” diyerek onaylamadığı Jenny hiç de kötü bir karakter değil. Film onun yaşamına ahlaki ve didaktik bir şekilde bakmıyor. Jenny hiç de yozluğu temsil etmiyor. Aksine o hayatın sillesini daha baştan, çocukken yemiş bir mağdur. Film ne Jenny’yi ne de başka bir karakteri muhafazakâr ya da değil herhangi bir ideolojik bakışla yargılamıyor. Bu yargılar filme değil, filmi ideolojik gözlüklerle izleyenlere ait.
Kısacası, kanımca Forrest Gump Amerikan muhafazakarlığının sesi olmaktan çok tarihe ve topluma zekice, alaycı ve başkarakteri üzerinden çocuksu bakan, keskin bir ideolojik mesajı olmayan bir yapım olarak değerlendirilebilir.
[1]Michael Medved, Hollywood vs. America: Popular Culture and the War on Tradition, Harper Collins, 2011.
[2]Hal Hinson, “In Hollywood, Family Matters”, https://www.washingtonpost.com/archive/lifestyle/style/1995/06/25/in-hollywood-family-matters/4dcb95a2-d6ec-4095-a18f-38fad142c181/, 25 Haziran 1995 [07.05.2020].
[3]John J. Miller, “The Best Conservative Movies”, https://www.nationalreview.com/magazine/2009/02/23/best-conservative-movies/, 05 Şubat 2009 [07.05.2020].
[4]James Amos Burton, Film, History and Cultural Memory. Cinematic Representations of the Vietnam-Era during the Culture Wars (1987-1995), Doktora Tezi, University of Nottingham, 2007, 223.
[5]Age.