Son haftalarda gösterime giren filmleri (Batman v. Superman, Captain America: Civil War ve X-Men:Apocalypse gibi filmler) ve onların serilerinin hayran kitlesini düşününce, bu dönemde vizyona giren her filmin bir şekilde geri planda kalmaya mahkum olduğunu söyleyebiliriz. The Nice Guys (İyi Adamlar) da tam olarak böyle bir film. Her ne kadar oyuncu kadrosuyla ilgiyi fazla fazla hak ediyor olsa da yine de vizyonun kendi halinde kalmaya mecbur bırakılan filmlerinden birisi desek yeridir herhalde. Vizyon tarihini değiştirsek çok daha başka başarılar elde edebilirdi.
70’lerde geçen hikayede Misty Mountains adlı bir porno yıldızının bir trafik kazasında ölmesiyle başlıyor olaylar. Sonrasında birbirinden tamamen farklı karakterlerdeki iki özel dedektifin bir şekilde başlayan işbirliği ile porno sektöründen başladıkları araştırmaları dallanıp budaklanıyor ve film bittiğinde bizi çok başka bir yere ulaştırıyor. Hikayenin sert adamı Jackson Healy (Russell Crowe) ve sakar ama zeki Holland March (Ryan Gosling) ikilisini bir araya getirme fikri iş yapıyor. Başlangıçta çok klişe bir ikili gibi görünse de endişe etmeye gerek yok, Russell Crowe’un alışılmışın dışındaki rolü ve Ryan Gosling’in içine girdiği kabın şeklini alan akışkan oyunculuğu, merak uyandıran bir senaryonun içine eklenince film sizi alıp götürüyor.
Dönem filmlerini sevenler başarılı dönem filmlerinin kıymetini bilirler. Oldukça başarılı bir dönem filmi olan The Nice Guys, oldukça kıvamında bir mizah anlayışına sahip. Zaman zaman dönemin hippi kültürüne dikkat çeken film, protest bir kültürü porno üzerinden ele alıp konuyu ti’ye alırken işin suyunu çıkartmamayı başarıyor. Hatta 70’lerin muhalif ruhuna saygı duruşu diyebileceğimiz, o dönem gençlerinin çabasının naifliği üzerine sahneler de var.
Dönemin her öğesini yerli yerinde eksiksiz kullanan filmin müziklerine ayrıca yer vermek gerek. Filmden bağımsız olarak alıp dinleyebileceğiniz bir soundtrack albümü var. Papa Was a Rolling Stone (The Temptations) ve Love and Happiness (Al Green) birkaç örnek.
Esasen güldüren bir noir olarak tanımlayabileceğimiz The Nice Guys, aylar öncesinden beklenti oluşturmaya başlayan ve gösterime girdiğinde vizyonu domine eden filmlerden ziyade, sinemaya sadece eğlenmek için gitmeyi de özleyenlerin çok seveceği ve türden bir film.