BÜYÜYEMEMEK, RUTİNDEN KAÇAMAMAK VE ARKADAN GELEN AİLE
Yönetmen Can Kılcıoğlu’nun yönetmenliğini yaptığı 2013 yapımı Karnaval, 30’lu yaşlarına gelmiş olmasına rağmen halen özgürlüğünü elde edememiş, maddi geliri olmayan, büyüyememiş ve arabada yaşamak zorunda kalan Alis lakaplı Ali Sinan’ın kendisine tamamen zıt olan 30’larındaki Demet ile tanışmasından sonra yaşadığı değişimi anlatıyor.
Yazının buradan sonrası filmi izlemeyenler için spoiler içermektedir.
Karnaval, yönetmen Can Kılcıoğlu’nun ilk uzun metrajlı filmi. Buna rağmen oldukça başarılı bir film Karnaval. Özellikle karakter yazımı hayli başarılı. Cast seçiminin başarısı filme anında yansıyor. Hem Serdar Orçin hem de Tülin Özen çok iyi performans sergiliyorlar. Özellikle Serdar Orçin göz dolduruyor. İkisinin de birbirlerine zıt olması, ikisinin de yaşadıkları hayatlarından duydukları rahatsızlık ve mutsuzlukları, birbirlerine tutunmalarını sağlıyor.
Demet te 30’lu yaşlarının ortalarında olmasına rağmen babasıyla yaşıyor. Birlikte babasının işlettiği düğün salonunda garsonluk yapıyor. En büyük hayali pastane açmak ve sadece pasta yapmak. Hayatının tamamında babasının yaşlılık hastalıkları sebebiyle bakıcı olarak kalmak da onun en büyük korkusu. Ali’de, daha önce görmediği sıcaklığı, samimiyeti ve en çok da farklılığı görüyor. İzmir’den İstanbul’a gitmek istemesinin de en büyük sebebi sürekli aynı insanlarla karşılaşmak, onlarla iç içe olmak. İşte Ali o insanlardan tamamen farklı.
Ali Sinan’ın ilanlardan bularak başladığı halı temizleyici elektrikli süpürge işi ona hayatında başka bir kapı açıyor. Ali’nin her yere giderken yanında götürdüğü, arabasının sürücü koltuğunun yanına kemer bağlayarak oturttuğu elektrikli süpürge aslında bir nevi onu sürekli kontrol altında tutmaya çalışan, hala 30 küsur yaşındaki oğluna yemek götüren annesini sembolize ediyor. 92 model arabası da dayısı tarafından kendisine verilmiş.Kendine ait bir şeyi olmayan Ali, hem süpürgeden hem de arabadan kurtulduğu anda tam anlamıyla kendi hayatının hakimiyetini ele geçiriyor.
Sonuç olarak Karnaval, özellikle günümüzün en büyük sorunları olan; rutin hayatlar, aile baskısı, kendi olamamak gibi sorunlardan dert yananlar için biçilmiş kaftan, ülke sinemamız için de küçük ve tatlı bir hazine niteliği taşıyor. İyi seyirler.