Derin ve bilinmeyen, gizemli deniz… Rüzgardan kaçamazsın ve suçlu yoktur.
1960 yılında yaşanan gerçek bir olaydan esinlenilerek yola çıkılan filmin yönetmeni Ridley Scott, bize hayatımızı sorgulatacak bir yapıt ortaya koymuştur. Film, denizcilik eğitimi almaya giden bir grup gençle başlar. Orada hayata dair edinimlere sahip olurlar. Bu yönüyle, İzleyicilerin dikkatini çekecek bazı noktalar vardır; The Rime of The Ancient Mariner, The Tempest, Moby Dick.
The Rime of The Ancient Mariner şiirinden birçok referans vardır bu filmde. Bu şiiri okursanız şayet, filmi bir bütünde anlamlandırabilirsiniz. Albatross kuşu, yaşamın kutsallığını atfeder tıpkı Albatross gemisi gibi. Ki geminin isminin de Albatross olması bir tesadüf değildir.
Hakim, gemideki ikinci kaptanın yaşını sorar ve on beş cevabını alır. Burada alacağımız ders yaşın büyüklüğü değil yaşantıların derinliğidir. O sekiz öğrenci denizdeki o dipsiz kuyuda kendilerini buldular, tanıdılar. Onlar birbirleriyle yarış içinde değildiler, ki gerçek dostluk böyle olurdu. Bir ekip olmayı, birbirlerini korumayı, saygı duymayı öğrendiler.
McCrea karakteri, Shakespeare’in The Tempest oyunundan alıntılar vermiştir. Aynı zamanda filmde, Moby Dick romanından referanslar da vardır. Dostluk Denizi filmiyle Ridley Scott’ın, İngiliz ve Amerikan Edebiyatı’ndan oldukça etkilendiğini söylemek mümkün. Adeta sanat içinde sanat yaratmıştır.
Melike Yılmaztürk