2009 yapımı The House of the Devil (Şeytanın Evi) ile de tanınan genç yönetmen Ti West’in bu yıl çektiği X, şimdiden korku gerilim türlerine yeni bir soluk getirmiş durumda. 1974 yapımı efsanevi The Texas Chain Saw Massacre (Tekas Katliamı) ile başta mekanlar olmak üzere hayli benzerlik taşımasına ve aslında klişeler de içermesine rağmen X, kesinlikle rahatsız etmiyor, sırıtmıyor. Aksine kendine özgün bir dil oluşturmayı başarıyor.
Başrolde Lars Von Trier’in iki bölümlük kışkırtıcı serisi Nymphomaniac’ın ikincisi ve Suspiria’nın remake’indeki performanslarıyla akılda kalan Mia Goth’un adeta ekranı ateşe vermesiyle X, adeta parlıyor. Senarist ve yönetmen olarak da Ti West oldukça başarılı. Yan rollerdeki Jenna Ortega, Brittany Snow, Kid Judi, Martin Henderson, Owen Campbell da gayet iyi performans veriyorlar.
Film, bir bağ evinde erotik film çekmekte olan genç film ekibiyle evi onlara verdikten sonra garip davranmaya başlayan ev sahiplerinin mücadelesini anlatıyor.
Evin sahipleri olan yaşlı çiftten kadın film boyunca gençliğine atıflar yapıyor. Eşine ‘kendisini hiç güzel bulmadığından, uzun zamandır cinsellik yaşamamış olmaktan yakınıyor’. Bunun gibi şeylerin yanı sıra evlerinde 7/24 açık olan televizyonda da Jim Jones tarzı bir adam sabahtan akşama kadar Cumhuriyetçi faşist Katolikliğe kayan konuşmalar yapmakta. Ses açık. Yaşlı çiftin sadece televizyon özelinde böyle bir motivasyonu varken bir de üstüne kiraya verdikleri diğer evlerine erotik film çekmeye gelen gençleri görünce bu motivasyonlarını eyleme dökmelerine sebebiyet veriyor.
Yaşlı kadının eşinin motivasyonu tamamen televizyonda vaaz veren faşist programcı. Onun dünya görüşünü savunuyor ve onu doğru bulduğu için gençleri öldürmeye başlıyor. Kadının motivasyonu ise “yaşayamamış” olmak. Filmin bir sahnesinde evde çekilen filmdeki bir sevişme sahnesine denk geliyor ve camdan o sahneyi seyrediyor kadın. Bu sahneden sonra artık tam olarak ne yapacağına karar veriyor ve o da saldırıya geçiyor. ‘Madem ben yaşayamadım onlar da yaşayamasın’a bürünüyor tamamiyle.
Baş kahramanımız ve hiç zorlanmadan anında özdeşleştiğimiz karakter ise Mia Goth’un Maxime’i. Filmdeki adıyla Pearl. Maxime sona kalıyor ve teen slahsher’ın alamet-i ferikası olan “sona kalan sarışın” klişesinin dibine vuruyor ancak buradaki fark ideolojik ve jenerasyon arası bir çatışma. Bu da filmi çok daha izlenilir ve beğenilir kılıyor.
Özellikle 2022 Türkiye’sinde biz gençlerin her şeyine karışarak ülkedeki seküler hayat tarzına her geçen gün daha da müdahale eden mahluklara film çok güzel bir cevap veriyor ve hak ettikleri yeri de finalde gösteriyor. Bu film için yönetmen Tia West’e gerçekten, açık sözlülükle teşekkür ediyorum.
X, özellikle Türkiye’deki genç nesil için çok şey söyleyen ve onların özellikle çok seveceği bir film. Bunun dışında oldukça cesur, kışkırtıcı, klişe ama özgün bir teen-slasher.
