2014 yılının başında beş kişilik yuvarlak masamızda sanki ilk filmimize bilet alıyormuşçasına duyduğumuz heyecanla çıktık yola. Zaman geçtikçe masamız büyüdü, ekibimiz genişledi. Ancak hissettiklerimizi aktarmadaki, doğru bildiğimizi anlatmadaki tavrımız değişmedi. İzlediğimiz filmler bize ne hissettiriyorsa kalemimizden çıkan sözcüklerde bunları yansıtmaya çalıştık, sinemanın uyanıkken görülen bir düş olduğunu unutmadan ve aklımız fikrimiz sinema diyerek çalışmaya da devam edeceğiz.
Tavır ve düşüncelerini her zaman sert bulduğum Spike Lee’nin siyahi insanların hakları hakkında yeni bir film yaptığını duyunca ister istemez heyecanlandım. Bu konudaki tutumunu…