ŞEYTAN AYI: COCAINE BEAR
Cocaine Bear’ın hikayesi 1985’de yaşanan gerçek bir olaya dayanıyor. Pablo Escobear veya Ayı Cokey lakaplı kokain ayı, 1985’de Georgia Ormanı’nda bulduğu bir dizi kokain paketini tüketerek hayatını kaybeden bir kara ayısıdır.
11 Eylül 1985’te uyuşturucu kaçakçısı Andrew C. Thornton II, uçakla uyuşturucu taşırken 80 kilo plastik kokainin 40 kilosunu güvenli iniş için uçaktan aşağı attı. Daha sonra, paraşütle inip kokain paketlerini almak istediğinde parüşütü arızalandı ve uçaktan aşağı düşerek hayatını kaybetti. Georgia Ormanlarına düşen bu 40 kilo plastik kokain, ormanda yaşayan kara ayısı tarafından bulundu. Kokaini tüketen ayı kısa bir süre sonra ormanda ölü olarak bulundu. Medya bu duruma fazlaca ilgi gösterdi ve kısa bir süre sonra, 80’lerin en ilgi çekici, olaylarından biri oldu.
Universal Pictures, 80’lerin sansasyon yaratan ‘’kokain ayı’’ olayını 2021’de beyaz perdeye uyarlamaya karar verdi. Filmin yönetmenliğini Charlie’s Angels’dan (2019) tanıdığımız Elizabeth Banks üstleniyor. Senaryoyu ise yakın zamanda yönettiği gerilim filmi Borderline ile karşımıza çıkacak olan yazar Jimmy Warden kaleme alıyor.
Filmin çalışma adı geçici olarak ‘’Cocaine Bear’’ olarak tasarlanmıştı. Daha sonra yapımcılar, film için başka bir isim düşünmedi ve olaylarda adı geçen bu isim orijinal haliyle kaldı.
KONU:
1985’de uyuşturucu kaçakçısı Andrew C. Thornton II, uyuşturucu taşıdığı uçaktan paraşütle inmeden önce çanta dolusu kokainleri güvenli iniş için uçaktan aşağı atar. Tam paraşütle aşağı ineceği sırada başını uçağın kapı eşiğine çarpar ve paraşütünü açamadan aşağı düşerek ölür. Cesedi bölgenin yerel dedektifi Bob (Isiah Whitlock Jr.) tarafından bulunur.
Chattahoochee-Oconee Ulusal Ormanı’na düşen çanta dolusu kokainleri, ormanda yaşayan kara ayısı bulur ve tüketir. Tükettikten sonra, durduralamaz bir enerji ile dolan kara ayısı öfke patlaması yaşayarak ormanda karşısına çıkan Elsa (Hannah Hoekstra) ve Olaf (Kristofer Hivju) çiftine saldırır ve Elsa’yı vahşice öldürür.
NOT: Gerçek hayattaki kokain ayısı, tükettiği kokainler sonucu bir öfke patlaması yaşayıp çevresine zarar vermedi. Kayıtlarda insanlara zarar verdiğini doğrulayan hiçbir belge yok.
Bir süre sonra uyuşturucu baronu Syd (Ray Liotta) ve adamları, olayın peşinde olan Dedektif Bob, iki yakın arkadaş Dee Dee (Brooklynn Prince) ve Henry (Christian Convery) ile Sari’nin (Keri Russell) yolları Georgia’daki Chattahoochee-Oconee Ulusal Ormanı’nda kesişir ve kokain ayıya karşı eğlenceli bir ölüm kalım savaşı başlar.
İNCELEME :
Cocaine Bear için Jurassic Bear da demek doğru olacaktır. Filmin atmosferi, mekanı, çekim açıları, birtakım sahneleri çokça Jurassic Park referansı içeriyor. Dee Dee ve Henry’nin zıtlaşmaları, dostlukları, Dee Dee’nin Henry’e göre daha korkusuz oluşu ve kokain ayıya karşı mücadeleleri Jurassic Park’taki (1993) Lex ve Tim kardeşleri hatırlatıyor. Filmin 34. dakikasında kızı Dee Dee’yi bulmak için ormana gelen Sari, Henry’i ağacın tepesinde buluyor, tam bu dakikadan itibaren sahneler Jurassic Park referansları içeriyor. Sari’nin ağacın arkasına geçerek kokain ayıdan saklandığı sahne, her açıdan ikonik, gerilim ve eğlence dolu dakikalar yaşatıyor.
Filmin tamamen doğal ortamda geçmesi, görüntü yönetmeni John Guleserian’ın kullandığı canlı renkler, doğanın yeşilliği, saf güzelliği ve 80’lerin atmosferi hikayenin gerçekçiliğini başarılı bir şekilde vurguluyor. Karakterler sıklıkla geniş ve uzak plan çekimlerle gösteriliyor. Filmin kalbi olan ormandaki sık genel plan çekimler, tüm karakterleri olayın merkezine, -ormana- yerleştiriyor.
Gece çekimlerinde mavi tonlar kullanılıyor. Yönetmen Elizabeth Banks ve görüntü yönetmeni John Guleserian, doğrudan Jurassic Park’tan ilham almış gibi görünüyor. Jurassic Park, serilerine hakim olanlar bu sinematografik benzerliği hemen anlayacaklardır.
“Şeytan Ayı’nın Kokain Noel’i!”
Bilindiği üzere ayılar vahşi hayvanlardır ve saldırganlık içgüdülerinde vardır. Filmin bir sahnesinde ormandaki tüm hayvanların vahşi ve tehlikeli olabileceği mesajı veriliyor, kokainin de etkisiyle ormanda adeta bir ‘’animal attack’’ terörü yaşanıyor. Bolca çığlıklar, yerde sürüklenen insanlar, kopan uzuvlar ile orman kana bulanıyor.
Kokain ayının ormanda, kokain çantasının peşine düşmesi, kokaini aldıktan sonra kendinden geçip yerde sürünmesi, ambulansın içine uçarak girmesi, karakterleri oradan oraya savurup fırlatması, tam bir b-movie esintisi yaşatıyor. Aksiyon dolu sahneler ise 80’ler müzikleri eşliğinde ilerliyor.
80’lerin b-movie ve animal attack filmlerini sevenler, mizah dolu çılgın Cocaine Bear’ın hikayesini izlerken fazlasıyla keyif alacaklardır. Ayrıca 26 Mayıs 2022’de kaybettiğimiz aktör Ray Liotta’ın da son filmidir. Liotta, post prodüksiyon sırasında, stüdyoda repliklerini kaydettikten 1 hafta sonra hayatını kaybetmiştir.
In Loving Memory of Ray Liotta