Küçüktüm. Tabii, o zamanlar izlediğim her şeyin gerçekten var olduğuna inandığım zamanlar. Yaratık diye de bir film var ve “Yaratık” sözcüğü pek iyi duygular uyandırmıyor insanda. (Yaratık sözcüğünü, küçüklüğünde korkunç olarak algılayan bir ben miyim acaba? Onu da şimdi düşündüm.) Herkes gibi Rocky ya da Rambo izle, Jean-Claude Van Damme filmleri izle, aksiyona doy mutlu ol., değil mi ama? Başına gelebilecek en kötü şey, oradaki hareketleri yapmaya çalışırken, koltukların üzerinde filan zıplarken annenden yiyeceğin terlik olur. Peki Yaratık öyle mi? Kadının karnında içeriden kafası görülen(bu betimleme bende bıraktığı izleri izah ediyor sanırım), nereden çıkacağı belli olmayan, ağzının içinde bir ağzı daha olan ilginç bir Yaratık(!). Sinema tarihi hakkında hiçbir fikrim olmadığından olsa gerek, adının ‘Yaratık’ oluşunu, gerçekten, tanınmayan ilk ve tek canlı olmasıyla açıklayabilmiştim kendime (O esnada hala varlığından eminim.). Konu hakkında dikkat çekmek istediğim bir husus da, aslında hiç göremediğim bir canlıdan korkmuş olduğum. Ekranda her göründüğünde, kafayı baykuş hızıyla 180 derece çevirdiğimden, aslında hiçbir zaman tam olarak göremediğim bir canlıdan bu kadar zamandır korktum. Filmi yıllar sonra izlediğimde ise Sigourney Weaver kadar olmasa da artık “Yaratık”la başa çıkabiliyordum. Yine de evcil olsa beslenmez…
0
Facebook
Twitter
Pinterest
LinkedIn
Email
Diğer Yazılar: FikriSinema
43. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ ULUSAL BELGESEL YARIŞMASI JÜRİSİ BELİRLENDİ
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 17-28 Nisan tarihleri arasında yapılacak 43....
Devamını Okuyun