15. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali dün akşam görkemli bir açılışla başladı. Kokteyl bölümünün ardından gerçekleşen konuşmalar, festival tanıtımı ve ödül takdimleri salonda toplanan izleyicilerin ortak bir heyecanla yeni festival dönemine adım attığını gösterdi. Adalet kavramını merkezine alan festival, bu yıl da kadın haklarından doğa mücadelesine, çocukların korunmasından insan olmanın güncel sorumluluklarına kadar geniş bir tematik çerçeve sunuyor.

FikriSinema olarak basın sponsorluğunu üstlendiğimiz 15. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali‘nin açılış töreni için dün akşam İBB Beyoğlu Sineması’ndaydım. Pınar Altuğ Atacan’ın sunuculuğunu yaptığı törende, “Herkes için Adalet” ilkesiyle, farklı alanlarda adaleti, insan haklarını merkezine alan 40 filmin gösterileceği, Uluslararası Akademik Program ve VisionIST ile alanında uzman isimlerin katılacağı panel, söyleşi ve ustalık sınıflarının yer aldığı festival programı tanıtıldı.

Katılımcıların yüzlerindeki memnuniyet dikkat çekiciydi. Festivalin, yalnızca sinemaseverleri değil; hukukçulardan akademisyenlere, öğrencilerden aktivistlere kadar adalet kavramıyla yolu kesişen birçok insanı bir araya getirmesi güçlü bir birliktelik hissi yaratıyor. Bu yılki seçkinin açıklanmasıyla birlikte, toplumsal meseleleri farklı perspektiflerden ele alan yapımların yoğun ilgi göreceği şimdiden anlaşılıyor.
Festivalin başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer konuşmasında, “Sinema, hukuk ve adaletin değerli dostları, on beşinci kez düzenlediğimiz Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali, sinema yoluyla hukuk ve adalete ilişkin sorunları gündeme getirmeye devam ediyor. Bu yıl maalesef gündemimiz, yine çok ağır insan hakları ihlalleriyle dolu. Üzülerek ifade etmek gerekir ki, insanlığın yaşadığı Holokost gibi büyük trajedilerin tekrar yaşanmaması için oluşturulan uluslararası siyasi ve hukuki mekanizmalar etkili olamıyor. Örneğin Birleşmiş Milletler kararlarına rağmen Filistin’de uzun yıllardır süren işgal ve abluka, Gazze’de on binlerce insanın imhası ile sürüyor. Sadece insanların yaşamları değil, yaşama dair her şey yok ediliyor. Savaşlar, ciddi biçimde artan silahlanma, eşitsizlik ve adaletsizlikler umutları kırıyor. Ama umutsuzluğa düşmeyelim çünkü bazen dünyanın çeşitli köşelerinden her kesimden insanlar örneğin sanatçılar, akademisyenler, gençler, gazeteciler veya siyasetçiler hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı koşullara rağmen, korkuları aşıyor nerde ve kime karşı olursa olsun hukuksuzluklara hayır diyorlar. İşte bu noktada vurgulamak gerekir ki, film festivalleri soykırım, savaş suçları, işkence ve zalimane uygulamalara karşı hayır denilen özgürlük platformları olmalı ve insan haklarında çifte standart uygulanmamalıdır. ” derken; Festival direktörü Prof. Dr. Bengi Semerci ise “Bazen bizim festivale diyorlar ki çok ciddisiniz. Gönül isterdi ki adaletten bahsederken tabii ki öldürülen, okula gidemeyen, haklarını kaybetmiş çocuklardan değil de oyunlar oynayan, eğlenen, gülen çocuklardan bahsedelim. Keşke adaletten bahsederken mutlu, hayatını yaşayan, işini gücünü yapan, koşturan insanlardan bahsedebilsek. Onların yerine öldürülen kadınlardan bahsetmeyelim. Ama maalesef zaten bu festivalin çabası da adalet kavramını daha keyifli hale getirmek.” diyerek festivalin üstlendiği toplumsal faydaya dikkat çekti.
Rüçhan Çalışkur ve Wang Xiaoshuai’ye Sinema Onur Ödülü; Uluslararası İşçi Filmleri Festivali’ne Sinemaya Katkı Ödülü, Prof. Dr. Turgut Tarhanlı’ya Akademik Onur Ödülü ve Filistinli yönetmen Rashid Masharawi’ye Adalet Savunucusu Ödülü takdim edildi. Törenin ardından İranlı yönetmen Ali Asgari’nin dünya prömiyerini Venedik Film Festivali’nde yapan filmi İlahi Komedya / Divine Comedy İstanbul’da ilk kez festival kapsamında gösterildi.
Rüçhan Çalışkur‘un ödülünü hak, hukuk ve adalet için mücadele eden bütün gençlere adaması ile Masharawi‘nin “Ödülümü Gazze’nin tüm çocukları için alıyorum!” dediği anlar gecenin en etkileyici anları olarak zihinlerde kaldı.
27 Kasım – 2 Aralık tarihleri arasında düzenlenecek olan festivali kaçırmamanızı dilerim. Henüz festival programını incelememiş ve “hangi filme bilet almalıyım?” diye düşünüyorsanız FikriSinema yazarları olarak “15. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali‘nde Bu Filmler Kaçmaz” dediğimiz tavsiye film listemize göz atmanızı öneririm.
https://fikrisinema.com/uluslararasi-suc-ve-ceza-film-festivalinde-bu-filmler-kacmaz/

Listeye katkı sunduğum filmleri bu vesileyle yeniden hatırlatmak isterim:
Gecenin Kıyısı / Türker Süer
Amarela / André Hayato Saito
İbrahim / Elnaz Ghaderpour, Reza Gamini
Her yıl olduğu gibi festival, bu yıl da güçlü bir içerik, yüksek katılım ve derinlikli tartışmalarla geçeceğe işaret ediyor. Şimdiden herkese iyi festivaller!
