Yıllardır Oscar için bekleyen, zaman zaman aleni bir şekilde “ödül istiyorum” rolleriyle karşımıza gelen Leonardo DiCaprio’nun murâdına ermesi için diri diri gömülmesi, ayılar tarafından paramparça edilmesi veya karla kaplı dağlarda yaşam mücadelesi vermesi gerekmiyordu elbette, lâkin Akademi’nin “Leo’yu biraz daha görmezden gelelim” yaklaşımından uzaklaşması için olağanüstü bir şeylerin olması gerekiyordu, oldu da. Amerika’nın doğuşunu kanlı ve çarpıcı bir şekilde perdeye getiren feylesof Alejandro G. Iñárritu, kariyerinin zirve işini icra ederken kimi seçse onu ödülle burun buruna getirirmiş kesinlikle, tercihini DiCaprio’dan yana kullanması ise herkes için hayırlısı olmuş. Lanet bittiğine göre sinema camiası olarak gönül rahatlığıyla önümüze bakabiliriz, darısı diğer lanetlilerin başına.
Tanju Baran
