Senaryosunu Ömer Vargı ve Hakan Haksun ile birlikte Cem Yılmaz’ın yazdığı, yönetmenliğini de Ömer Vargı’nın yaptığı Her Şey Çok Güzel Olacak, Cem Yılmaz filmografisinin ilk filmi. Öyle ki Cem Yılmaz’ın bu filmde yarattığı Altan karakteri sonraki filmlerinde oluşturacağı karakterlerin de temelini oluşturuyor. Bu anlamda da Cem Yılmaz filmlerini incelerken Her Şey Çok Güzel Olacak ayrı bir yere sahip.
Cem Yılmaz’ın senaryolarını yazdığı filmleri ikiye ayırmak gerektiğini düşünüyorum. G.O.R.A, A.R.O.G, Yahşi Batı gibi salt komedi filmleri ile Her Şey Çok Güzel Olacak, Hokkabaz ve Pek Yakında gibi içinde komedi unsurları barındıran dram filmleri. Özellikle Cem Yılmaz sevenler tarafından komedi filmlerinde çok gülünse de, dram filmleri her şeyiyle daha dolu yapımlar. Her Şey Çok Güzel Olacak da oyunculuklarından, soundtracklerine kadar uzun yıllar hatırlanacak bir film.
Tüm hayali bir bar açmak ve “köşeyi dönmek” olan Altan’ın mütemadiyen söylediği yalanlarla özellikle eşine ve abisine çektirdiklerini izliyoruz film boyunca. Altan dışarıdan oldukça sempatik bir adam ama kendimizi eşinin ya da abisinin yerine koyduğumuzda çok kızacağımız bir karakter. Buna rağmen eşini çok sevdiği de bir gerçek. Yani kaypak, bencil, üçkağıtçı ve aşık bir adam Altan. İzleyicinin de hayatında var olmuş ya da olabilecek “şeytan tüyü”ne sahip tiplerden. Hal böyle olunca da ne kadar kızarsanız kızın kendinizi Altan’a hak verir bulduğunuz, elinizi omzuna atıp onu teselli etmek istediğiniz anlar da yaşanıyor. İşte tam da bu nedenle Her Şey Çok Güzel Olacak izleyicisini etkilemeyi başarıyor. Komediyi tadında, dramı dozunda veriyor.
Filmdeki oyunculuklar oldukça başarılı. Mazhar Alanson takıntılı, çekingen ama kızdığında gözü kimseyi görmeyen abi rolünün hakkını veriyor. Cem Yılmaz da Altan’ı canlı kanlı bir adam olarak aramızda yaşatıyor. Burada kafama takılan soru şu; Altan karakteri çok başarılı olduğu için mi Cem Yılmaz sonraki filmlerinde (özellikle komedi filmlerinde) onu baz aldı, yoksa Altan gibi karakterlerin gerçek hayatta oldukça fazla olduğuna inandığından mı benzer karakterler ortaya çıkardı? Örneğin G.O.R.A. ve A.R.O.G. filmlerindeki Arif az önce Altan için saydığım sıfatlara birebir sahip. Yahşi Batı’daki Aziz Bey’in her ne kadar çok zor durumda da olsa para kazanırken çevirdiği üçkağıtlar da malum. Bu şerhi koymakla birlikte ilk Cem Yılmaz filmi Her Şey Çok Güzel Olacak olduğundan ve bu film çıktığında henüz Arif ya da Aziz Bey’i tanımadığımızdan Altan için “Cem Yılmaz hep aynı karakteri oynuyor ama ya” cümlesini kurmak haksızlık olur. Altan da Hokkabaz’daki İskender gibi özel bir Cem Yılmaz karakteridir aslında.
Cem Yılmaz, Her Şey Çok Güzel Olacak’ın finali için farklı düşünceleri olduğunu bir röportajında anlatmıştı. Daha karamsar, daha keskin bir final amaçlamış. Ben de o finali duyduktan sonra keşke kafasındaki finali uygulayabilseydi diyorum ancak bu haliyle de Her Şey Çok Güzel Olacak başarılı bir film ve son dönem Türk sineması için önemli bir eser.