Uluslararası Savaş Karşıtı Film Festivali, emperyalist savaşın yarattığı acılara karşı bir tepki olarak, 5-6-7 Aralık 2025 tarihlerinde gerçekleşecek. Türkiye’den ve dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen savaş karşıtı kısa filmleri bir araya getiren festival, savaşa karşı sanatsal bir direniş alanı yaratmayı hedefliyor.
Festivali Direktörü Volkan Gümüş festivale dair şunları dile getiriyor:
“Sanat ve özelde sinema, en etkili karşı koyuş biçimlerinden biri olarak, savaşa karşı dünya çapında yürütülen mücadeleleri her zaman güçlendirmiştir. Emperyalist savaşlar, her zaman emekçi halkın boğazlandığı; emperyalist güçlerin kâr elde ettiği bir kan banyosu olmuştur. Bugün Gazze’den Ukrayna’ya, Suriye’den Sudan’a kadar sürdürülen katliamlar, bu gerçeği bir kez daha gözler önüne seriyor.
Yıllar boyunca sinema perdesi, emperyalist ideolojinin yeniden üretildiği bir sahneye dönüştürüldü.
Çocukluğumuz kötü Vietnamlılara günlerinin gösterildiği Rambo filmleriyle geçti. John Wayne’in western filmleriyle Kızılderililer katledildi; Top Gun’da Tom Cruise sözde komünist düşmana karşı kahramanlaştırıldı. Clint Eastwood, Irak işgalini yücelten filmler yönetti; Pentagon’un desteğiyle çekilen Transformers serisi, ABD ordusunu “dünyayı kurtaran güç” olarak sundu.
Ana akım sinemanın savaşları meşrulaştıran, egemen ideolojileri yeniden üreten ikiyüzlü dili karşısında; bazı yönetmenler ve eserler, sinemayı vicdanlı bir anlatım aracına dönüştürmeyi başardı. Ken Loach gibi yönetmenler, Gillo Pontecorvo’nun “Cezayir Savaşı” gibi başyapıtları ve Masaki Kobayashi’nin “İnsanlık Durumu” üçlemesi gibi sinema tarihine kazınmış eserler, izleyiciyi yalnızca sorgulamaya ve direnişe çağırmakla kalmaz aynı zamanda kendi ülkelerinin egemen sınıflarıyla da cesurca hesaplaşır.
Türkiye sinemasında da bu direnişçi damar kendini her zaman hissettirdi. Deniz Türkali ve Özgür Doğan’ın yönettiği “Bir Dil, İki Bavul” adlı film, Kürt meselesini silahlı çatışma ekseninde değil, gündelik hayatın içinden anlatmayı tercih ederek büyük bir ifade gücüne ulaştı.
Savaş karşıtı sinema hep vardı, var olmaya da devam edecek. Amatör ya da profesyonel fark etmeksizin, savaşa karşı sözünü sinema yoluyla söylemek isteyen herkes 5-6-7 Aralık 2025 tarihlerinde düzenlenecek olan Uluslararası Savaş Karşıtı Film Festivali’nde sesini duyurmaya ve bu ortak mücadeleye katılmaya davet ediyoruz. Bu festivalin yalnızca bir film şöleni değil, aynı zamanda bir direniş çağrısı olmasını istiyoruz. Bu çağrı, sinemasını savaşa, şiddete ve adaletsizliğe karşı bir duruşa dönüştüren tüm yönetmenlere yöneliktir.
Buradan tüm gönüllülere sesleniyoruz:
Eğer siz de bu mücadelenin bir parçası olmak, festival organizasyonunda gönüllü olarak yer almak ya da farklı şekillerde destek sunmak isterseniz, bizimle iletişime geçin.
Biz, sanatın dönüştürücü gücüne inanıyoruz. Çünkü biliyoruz ki, gerçek değişim ancak birlikte emek vererek, dayanışmayla ve kararlılıkla mümkündür. “
