Oscar 2018 Aday Tahminleri

Koskoca bir yılın ardından yine yeni yeniden Oscar konuşmaya, ödül sezonunu değerlendirmeye başladık. Ödül sezonunu başlatan eleştirmen birliklerinin dağıttığı ödüller ve meslek birliklerinin verdiği sinyaller ışığında Oscar tahminleri yapmanın zamanı geldi. Bu yazımızla Akademi Ödülleri’nin En İyi Film Kategorisi için teoriler üretip, yarış içinde olan filmleri konuşalım diyoruz.

2016’da La La Land ile Moonlight, geçen yıl ise The Shape of Water ile Three Billboards Outside Ebbing, Missouri arasındaki Oscar rekabetine şahit olmuştuk. Bu sene ise, evet biraz klişe olacak ama, diğer yıllara göre daha zayıf bir film sezonu yaşıyoruz. Yıl boyunca birçok yeni film vizyona giriyor olsa da eskisi gibi nitelikli, kaliteli filmlerle karşılaşmak zorlaştı. Bununla beraber değişmekte olan bir dünyada sinema sanatı da artık “online” bir endüstri haline geldi. Mecralar değişti ve sinema bir tuş uzağımıza kadar geldi. Artık ‘sinemadan çıkmış insan’ lafını duymak imkansız hale geldi. Neyse efendim, varmak istediğim yer tabii ki Netflix. Geçen yıl Cannes’da yarışan Netflix şirketi bu yıl Oscar’da boy gösterecek. Üstelik sevdiğimiz yönetmen Alfonso Cuarón’ın yeni filmi ile.

Roma ile Netflix şirketi Akademi Ödülleri’nin En İyi Film Kategorisi’nde boy göstermekle kalmayıp şimdiden büyük ödülün en büyük favorisi haline gelmeyi başardı. Roma neden mi favori? Çünkü Cuarón’un yeni filmi Aralık ayıyla beraber başlayan süreçte NYFCC (New York Film Eleştirmenleri Birliği), LAFCA (Los Angeles Eleştirmenleri) ve WAFCA (Washington Film Eleştirmenleri) gibi önemli eleştirmen birliklerinden zaferle dönmeyi başardı. Fakat ‘mutlak favori’ diyebilmemiz için meslek birliklerinden de destek alması şart. Altın Küre Ödülleri’nde Yabancı Film kategorisinde aday gösterilen Roma için şu an tek problem SAG (Oyuncular Birliği) Ödülleri’ne aday olamaması. Bu büyük bir sorun mu? Evet hafife alınamayacak bir sorun. Fakat şunu da unutmamakta fayda var ki geçen yıl The Shape of Water da SAG Ödülleri’ne aday dahi olmadan Oscar’ı kucakladı.
Görünen o ki, geçen yılların Three Billboards Outside Ebbing, Missouri ve La La Land’i bu yıl A Star is Born. Eleştirmen birliklerinin dağıttığı ödüllerde Roma’nın gölgesinde kalan film Altın Küre’de ve SAG’da adaylıkları kapıp Oscar biletini garantiledi. Bana kalırsa gerçekten kötü bir film. İyi olanın değil, iyi pazarlananın görücüye çıktığı Oscar’ı anlarız ama eleştirmen birliklerinin de bu filmi bu kadar kucaklaması şaşırtıcı. Modaya ayak uydurmak diyelim. Şimdiden hazır olun çünkü A Star is Born’un En İyi Film, Yönetmen, Erkek Oyuncu, Kadın Oyuncu ve Yardımcı Erkek Oyuncu Kategorilerinde yeri garanti gibi. Bu arada buraya yazmış olayım, SAG Ödülleri’nde Roma’nın yokluğunda A Star is Born’ın mutlak favori gibi görünmesi sizi yanıltmasın. Çünkü bana kalırsa Black Panther veyahut BlacKkKlansman büyük ödülü alacak gibi.

Geldik Oscar’ın gizli favorisine. Şu an ülkemizde vizyonda olan Green Book’un kalbe dokunmayı başarabilen bir film olduğu söylenmekte. Üstelik ırkçılık gibi bir alt metin barındırdığı için yerini çoktan garantiledi. Fakat bu yıl Oscar’a siyah kontenjanından girecek tek film Green Book değil. Tam 3 film siyahi bir altyapıyla Oscar’ın büyük ödülü için yarışacak. Diğer iki film BlacKkKlasman ve Black Panther. BlacKkKlansman’ı anlarım, güzel film, beğendim. Sonuçta yılların Spike Lee’si çekmiş. Karakterleriyle, duruşuyla ve içeriğiyle sağlam film. Üstelik Altın Küre’de yerini aldı. Oscar’da da muhtemelen Uyarlama Senaryo dalında ödülü kazanmak için bayağı zorlayacak. Yolu açık olsun diyelim. Hadi BlacKkKlansman tamam ama ya Black Panther? (Bu arada bu iki filmin eleştirisini de gene benim kalemimden bulabilirsiniz deyip ürün yerleştirme yapalım). Ocak ayında vizyona girmiş olan Black Panther yaptığı gişenin meyvesini yiyor şu sıralar. Yoksa Marvel’ın en iyi filmi mi? Asla. Fakat Oscar’da yeri garanti gibi.
Evet ikide bir SAG Ödülleri üzerinden gidiyorum çünkü elimizdeki ipuçları sınırlı. SAG’a aday olan filmlerden Crazy Rich Asians ve Bohemian Rhapsody’nin Oscar’ın en iyi filmine aday olabileceğini düşünmüyorum. Geçen yıl Big Sick ve Mudbound gibi yarış dışı kalacaklardır muhtemelen. Zaten Crazy Rich Asians diye film mi olur Allah aşkına!
David O. Russell diye bir yönetmenimiz var bilirsiniz. Bu adamın American Hustle ve Silver Linings Playbook gibi Oscar’da ciddi favori olacağı düşünülen ama elle tutulur hiçbir başarı elde demeyen Oscar için çekilmiş filmleri var. Hah işte 2015’te Big Short ile Oscar piyasasına çıkan Adam McKay’ın yeni filmi Vice’ın akıbetinin de David O. Russell’ın filmleri gibi olacağını düşünüyorum. Yani tahminlerimdeki gibi Oscar’a aday olsalar bile en fazla ortamın havasını alırlar. Ya zaten Christian Bale’in fiziksel değişimler yaşayarak canlandırdığı karakterlerden sıkılmadık mı?…

Şimdiye kadar altı film saydık. Yedinci ve sekizinci sıralarda hangi filmler olabilir? Düşününce aklıma If Beale Street Could Talk ve The Favourite Moonlight ile henüz iki yıl önce büyük ödüle kavuşan Barry Jenkins’in yeni filmi If Beale Street Could Talk sezona biraz geç dahil olsa da kendisini en iyi film, yardımcı kadın oyuncu ve senaryo gibi dallarda göreceğiz gibi. Bu arada Altın Küre’nin 5 adayından biri olduğunu hatırlatmakta fayda var. The Favourite ise biraz kapalı kutu. Eleştirmen Ödüllerinde First Reformed’un alamadığı senaryo ödüllerini almakta zorlanmadı Yorgos Lanthimos’un yeni filmi. Kadın performanslarıyla da sıraları dolduracağı kesin. Fakat Darkest Hour gibi İngilizvari bir yükseliş yaşayabilecekler mi emin değilim. Umarım en iyi filme aday olurlar da ‘ben demiştim’ diyebilirim.
Geçen yıl En İyi Film Kategorisi’nde “9” film yarışmıştı ama geçen yıl yaptığım tahminde “8” film listelemiştim. Bu sene 9 filmi listelersem Oscar 8 aday çıkarır. Bu da benim şansızlığım olsun. Peki dokuzuncu sırada hangi filmler olabilir? First Man? Fakat çok kan kaybetti. Ne Altın Küre ne eleştirmen birlikleri ne de SAG yüz verdi. Bir de Disney’in Mary Poppins Returns gibi sevimsiz bir filmi var. Üstelik Altın Küre’de de ‘ben buradayım’ diyebildi. Fakat ben bu yıl tahminlerimi 8 film ile sınırlandırıp köşeme çekileyim diyorum efendim. Buyursunlar: